AK Parti ve Çerkesler

Standard

Türkiye seçim sath-ı mailine girerken AK Parti iktidarı çok önemli sınavlardan geçeceğe benziyor. Ak Parti iktidarı tarafından belki de çok önemli olarak görülmeyen mevzular, seçim döneminde iktidarın başını çok ağrıtacağa benziyor.

Bunları niye mi yazıyorum? Aşağıda bahsedeceğim olayları dikkatle okursanız ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız.

Kabul edelim ya da etmeyelim; Türkiye’de Kuzey Kafkasyalı ya da Çerkes olarak adlandırılan hatırı sayılır bir topluluk var.

1864 yılında , Ruslar tarafından vatanları işgal edilen,  toplu olarak yurtlarından sürülen Çerkes toplumu, bu tarihten beri ikinci vatan olarak bildikleri Türkiye’de yaşıyorlar.

Çerkesler Türkiye Cumhuriyetinin kurucu asli unsuru olarak bu vatanın savunmasında, diğerleri gibi büyük kahramanlıklar göstermişlerdir.

Kurucusu oldukları Cumhuriyet maalesef, Çerkeslere geçmişte çok ağır bedeller ödetmiştir. Çerkes toplumu üzerlerinde oluşturulan devlet baskısı sonucu, etnik ve kültürel kimliğini büyük ölçüde yitirmiştir.

Çerkes halkının dili olan Çerkesçe, Unesko verilerine göre dünyada yok olma ile karşı karşıya olan diller arasında zikredilmektedir.

Büyük bir tahribat yaşayan Çerkesçe, Türkiye’nin her tarafına dağılmış durumda olan insanlara sunulan seçmeli ders imkanıyla canlandırılamaz.

Çerkes toplumu bu konuda devletten pozitif bir ayrımcılık beklemiştir. Konuşma dilinin canlı tutulması ve daha fazla yok oluşa sürüklenmemesi için televizyon yayın taleplerini ısrarla devlete iletmesine rağmen başarıya ulaşamamıştır.

Ak parti iktidarı ile başlayan demokratikleşme çabaları ve çözüm sürecinde Çerkes toplumu ile ilgili hemen hemen hiçbir şey yapılmamıştır. Sayıları Çerkesler ile kıyaslanamayacak  bir kemiyetteki Roman kardeşlerimiz için çalıştaylar düzenleyen devlet, her defasında Çerkes toplumunu görmezden gelmiştir.

Seçimlere girilirken Kuzey Kafkasyalı ve Çerkes kimliği altında örgütlenen bazı adayların seçimlere bağımsız olarak girmesi önümüzdeki sürece ne denli etki edecektir hep birlikte göreceğiz. Seçim atmosferinde iktidar tabiri caizse kendi ayağına kurşun sıkar mahiyette uygulamalar yaparak toplumu adeta germeye çalışmaktadır.

1995 yılından beri bu ülkede yaşayan Çeçen mültecileri sorunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatlarına rağmen tam anlamıyla çözülememiştir. Verdiği talimata yakından şahit olmama rağmen, birileri bu işe çomak sokmaya devam etmektedirler.

Türkiye’de iki milyona yakın Suriye’li mülteci bulunurken, sayısı ancak bini bulan Çeçen mültecilere reva görülen muameleler bardağı taşırma noktasına gelmiştir.

Geçmişte ikamet tezkeresi alan ve bunu uzatmak için yabancılar şubesine giden bazı çeçenler hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltına alınarak sınır dışı edilmek için yabancılar şubesinde tutulmaktadır.

En son Almış yaşlarında ve bir böbreği olmayan ilaca bağımlı yaşayan ARUBİKA SÜLEYMANOVA isimli bir teyzemiz, bacımız göz altına alınmış, yapılan yoğun girişimler sonucu 15 gün kaldığı yabancılar şubesinden salınmıştır. İşin ilginç yanı, baskılar sonucu şubeden salınan SÜLEYMANOVA’nın  sınır dışı kararı halen devam etmektedir.

Bunların dışında ARTUR TENKİZOV  Kocaeli’nde, AZAMAT ALBOROV  Bursa’da yabancılar şubesinde haksız bir şekilde göz altında tutulmaktadır. Bütün girişimlerimize rağmen hiçbir gelişme olmamaktadır.

AK Parti eğer bu olayların sorumluluğunu üstlenmiyorsa, geçmişte yaşanan paralel yapı oyunları gibi bir oyunla karşı karşıyaysa, gereğini derhal yerine getirmelidir.

Çerkes toplumu ve Kuzey Kafkasyalıların kahir ekseriyetinin geçmişte Ak Parti kadrolarına büyük teveccüh gösterdiği bilinen bir gerçektir. Bu durumların yaşandığı bir ortamda aynı destek olur mu olmaz mı pek bilemiyorum.

Herkesin seçim derdine düştüğü bir ortamda yüz yüze tanışmamıza rağmen sayın Davutoğlu’na ulaşma çabalarımız sonuçsuz kalmaktadır. 7 Haziran seçimlerinde Ak Parti için bir oyun bile çok değerli olduğunu söyleyen Başbakan’ın bir şekilde Çerkes toplumunun sesine de kulak vermesi gerekir.

Çerkesler seslerini duyurmak maksadıyla Çoğulcu Demokrasi Partisi(ÇDP) adı altında bir örgütlenmeye gitmişlerdir. Bu yapılanma, iktidar çevreleri tarafından dışlanma ve dikkate alınmama sonucu meydana gelmiştir. ÇDP içinde siyaset yapan birçok ismin, geçmişte Ak Parti’ye oy verdiğini yakinen biliyorum.

Ak Parti, Türkiye’de gittikçe siyasi bilinç kazanan Çerkes oylarına banko gözüyle bakmayı tez zamanda bırakmalıdır. Eğer bu seçimlerde Çerkes oylarına talip olmak istiyorsa, Çerkes kimliği ile toplum tarafından tanınan ve siyaset için Ak Partiyi tercih eden adayları çok iyi değerlendirmek durumunda olmalıdır.

Bu konuda benim önerebileceğim gerçekten de çok değerli aday adayları var. Kayseri’den OĞUZ BERK, Tokat’tan Dr NUSRET BAŞ,İstanbul birinci bölgeden Av ABDURRAHMAN ÖZDİL, Düzce’den VAROL TAYHAN, Samsun’dan RECEP KEMAL ÇERTEL isimleri, sadece bölgelerinden değil Türkiye’nin her tarafından oy getirebilecek yapıya sahiplerdir.

Sosyal medyada çok kolay örgütlenebilen Çerkesler,kendi adaylarını destekleme noktasında önemli bir kampanya yürütüyorlar. Eğer dikkatli olmazsa bu durumdan en fazla zarar görecek olan parti Ak Parti olacaktır.

Anayasayı değiştirecek bir çoğunluk elde etmek iddiasıyla seçimlere giden bir partiye bizden bir dost tavsiyesi.

Sakın Çerkesleri hayal kırıklığına uğratma.

2 thoughts on “AK Parti ve Çerkesler

  1. Halil İbrahim işbilici

    Rabbim c.c. yardımcımız olsun. Kafkasya milletlerinin vatanını işgal edenler. Haklarını yiyenler kahrolsun.

  2. HALİL İBRAHİM İŞBİLİCİ

    FERAHİYE SAVAŞLARINI KAZANANAN KAHRAMAN ALBAYIMIZ BEKİR SAMİ BEY. KÜRTÜLÜŞ SAVAŞİNDA YUNUNLILARLA İLK SAVAŞAN DÜZENLİ BİRLİKLERİN ÇERKEZ AŞİRETLERİ DLDUĞUNU SÖYLER, ÇERKEZLER VEKAFKASYA MİLLETLERİ MÜCEVHER GİBİ KIYMETLİDİR. AK PARTİNİN BU KONUDA UYANIK OLMASI GEREKİR.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir