Uzuntarla Tarihçesi

Standard

Rusların Kuzey Kafkasyayı kan gölüne çevirerek 300 yıl süren uzun bir savaştan sonra işgal etmesi ve Çerkes halkını vatanından sürgün etmesi,tarihte “Büyük Kafkas Sürgünü”olarak anılır.

Uzuntarla’nın ilk kurucuları olan Çerkesler 1864 yılında Kuzey Kafkasyadan sürgün edilen;o zamanki Osmanlı toprakları olan Bulgaristan’ın Varna şehri çevresi ile birlikte Rodop Dağları eteklerine yerleştirilen göçmenlerdi.

Vatanlarından sürülen bu talihsiz insanlar, 93 harbi olarak bilinen Osmanlıların yenilgisiyle sonuçlanan,3 Mart 1878 tarihinde imzalanan Ayas tefanos anlaşması sonucu kaybedilen Bulgaristan topraklarından ayrılarak ikinci bir sürgüne maruz kaldılar.

Kitleler halinde Balkanları terk eden Osmanlı muhacirleri arasında yer alan 150 bin civarındaki Çerkes Toplu halde İstanbul’a doğru yola çıktı.Durumun vehametini gören Osmanlı hükümeti İstanbula doğru perişan vaziyette yürüyen Çerkes göçmenlerini ordu gücüyle güçlükle durdurarak Çorlu civarındaki bir alanda kurulan çadır kamplarına yerleştirdi.Daha sonraları Çerkesköy adını alacak olan bu yerde kısa süre konaklayan Çerkesler buradan Tekirdağ limanına yanaşan gemilere bindirilerek Ortadoğuya yerleştirilmek üzere Beyrut ve Hayfa limanlarına gönderildiler.Bugun Suriye,Ürdün ve İsrail topraklarında yaşayan Çerkesler bunlardır.

Çerkesköy kampından kaçmayı ya da yakınlarının yardımıyla ayrılmayı başaran Çerkeslerin bir kısmı İstanbulda barınma imkanı bulamadığı için İzmit Sancağına geldiler.Göçmenler önceleri İzmitte Doğukışla olarak bildiğimiz bölgenin doğusuna bugün Mehmetalipaşa olarak bildiğimiz bölgeye yerleştirildiler.Çevresi bataklık olan sıtmanın eksik olmadığı bu yeri sevemeyen Çerkesler kendilerine yeni yer aramaya başladılar.

1878 yılının sonlarına doğru Hacemko Murat ve ailesi bugünkü Uzuntarla bölgesine gelerek yerleştiler.Zamanla bunları takip eden diğer Çerkes aileleri buraya gelip yerleşerek fiili bir durum meydana getirdiler.Köy 1879 yılında Uzuntarla adıyla tescil edilmesine rağmen yerleşik halk köyün kurucularına izafeten uzun yıllar “Hacemko Hable”(Hacemko Köyü) adını kullandılar.

Kafkasyada Çerkesler kabileler halinde birbirlerinden ayrı, uzak olmasa da farklı coğrafi yerlerde yaşamalarına rağmen.Uzuntarla neredeyse bütün farklı kabilelerin bir arada yaşadığı bir köydür.Türkiyedeki bir çok Çerkes köyü aynı kabileden olanlar tarafından oluşturulurken Uzuntarlada durum farklıdır.Balkan sürgününde hasbelkader bir araya gelen farklı kabilelere mensup Çerkesler Uzuntarlada bir araya gelme imkanı bulmuşlardır.

1879 yılında ormanlık bir alanın içinde yer alan Uzuntarla planlı bir şekilde yerleşmiştir.Köyün alt ve üst mahallelerinde iki büyük meydan bırakılırken,belli yerlerde de küçük meydanlar bırakılmıştır.Zamanla farklı ihtiyaçlar yanında,kimi sınır tecavüzleriyle günümüzde meydanlar neredeyse yok olmuştur.

Uzuntarla aslında bölgedeki tek Çerkes köyü değildir.Uzuntarla ile aynı tarihte kuruluşu gerçekleşen Ketenciler köyü kuzeyde kalırken,muhtemelen on ya da onbeş yıl önce bölgeye yerleşen Çerkes ve Abaza köyleri mevcuttu.Uzuntarlanın güneyinde ve güneybatısında Acısu,Maşukiye gibi Çerkes köylerinin yanı sıra Hikmetiye gibi Abaza köyleri de vardı.Ayrıca köyün doğusunda kalan bölgede 93 harbi mağduru Balkan Türkleri tarafından oluşturulan Avluburun ve Ortaburun köyleri mevcuttur.Güneydoğuda ise tarihi oldukça eskilere giden manav köyü Eşme bulunur.

Uzuntarla, Çevresindeki diğer yerleşim birimleriyle kıyaslandığında oldukça geniş bir araziye sahip olmuştur.Köyün ilk sakinleri sınırların çizilmesi noktasında oldukça sıkıntılar çekmişlerdir.Köyün sınırları içinde bulunan, Tekke olarak anılan, geçmişte dergah olarak kullanıldığı iddia edilen yapının (Bektaşi Tekkesi) mülkiyeti olarak bazı arazilere sahip çıkmak isteyenlerle köylü arasında 1900 yılının başlarında başlayıp 1915 lere kadar süren ihtilaf meydana gelmiştir.Bugün Altındağ olarak anılan bölgede yer alan yüzlerce dönüm arazi için ölümlü kavgalar olmuştur.İlk önce Altındağdaki toprağa el koymak isteyenlerle yapılan kavgada bir kişi ölmüş,fail belirlenememiştir.1915 yılında Uzuntarlalı Zeluk isminde birinin ormanda ağaca bağlanarak öldürülmüş ve vahşi hayvanlar tarafından parçalanmış cesedinin bulunması köylüyü galeyana getirmiş,Altındağdaki işgalciler olay üzerine korkarak bir daha dönmemek üzere bölgeden ayrılmışlardır.

Uzuntarla gerek Çanakkale gerekse kurtuluş savaşında aktif olarak yer almıştır.Birinci Dünya savaşı başta olmak üzere kurtuluş savaşında şehit olan ve gazi olarak dönen onlarca insan mevcuttur.Bunlardan Patuka Mahmut efendi Kafkas cephesi başta olmak üzere Yemen,Kanal Harekatı,Suriye cephelerinde yedek subay olarak savaşmış,Kurtuluş savaşı dahil aralıksız 9 yıl cephede kalmıştır.Vucudundaki şarapnel parçası yara izlerini bizzat gözlerimle gördüm.Sağ baldırındaki kaba etin dötte üçü şarapnel tarafından parçalandığı için neredeyse kalça kemiği gözle görünür halde idi.Patuka Mahmut Efendi bizzat Atatürkle yüz yüze muhatap olmuş kahramanlarımızdandır.

Çerkeslerin Uzuntarlaya gelişi 1918 yılına kadar sürmüştür.1905 yılında Thagapsov Kadir ve Zekeriya kardeşler Kafkasyada çarptırıldıkları idam cezasından kurtulmak için kaçak yollarla Türkiyeye gelip Uzuntarlaya yerleşmişler.1917 yılında Rusyada gerçekleşen Bolşevik ihtilalinden sonra yurdunu terk eden Çerkesler de olmuştur.Şavko ve Natho sülalelerine mensup birkaç aile Uzuntarlaya gelerek yerleşmiştir.

Uzuntarla 1924 yılında nahiye yapılmış 14 köy burada kurulan nahiyeye bağlanmıştır.Birkaç yıl nahiye merkezi olarak kalan Uzuntarla nahiyenin Büyük Derbent’e taşınmasıyla yeniden köy statüsüne dönmüştür.1924 yılında eğitime başlayan Uzuntarla ilk mektebi 1932 yılına kadar üç yıllık ilk mektep eğitimi verirken,bu yıldan itibaren beş yıllık eğitim veren ilk okula dönüşmüştür.

1939 yılında Bulgaristandan yapılan toplu göçlerle Türkiye’ye gelen göçmenlerden 40 hanelik bir bölüm Uzuntarlada iskan edilerek yeni bir mahalle oluşturulmuştur.Demokrat parti döneminde başlatılan kalkınma hamlelerinden Uzuntarla az da olsa nasibini almış,1954 yılınla köy içme suyuna kavuşmuştur.Köyün değişik mahallelerine yapılan havuzlarla Üçtepeler mevkiinden getirilen su köyün hizmetine sunulmuştur.Ayrıca köyü Derbentteki tren istasyonuna ve Sapanca üzerinden Adapazarına giden şoseye bağlayan yol iyileştirilmiştir.

Demokrat parti iktidarının son dönemlerinde çalışmaları başlayan Ankara-İstanbul karayolunun Uzuntarladan geçmesi köyü bir anda cazibe merkezi haline getirmiştir.Kısa adıyla E-5olarak anılan yolun ulaşıma açılması Uzuntarlada baş döndürücü bir gelişmeye sahne olmuştur.Asfalt kenarına kurulan benzin istasyonları ve dinlenme tesisleri Uzuntarlayı Türkiye ve dünya çapında tanınır hale getirmiştir.

Asfalt kenarına kurulan yeni işletmeler ve yaratılan istihdam sonucu Uzuntarla hızla göç almaya başladı. Bilhassa Karadeniz bölgesinden gelen iç göç sayesinde 1970 yılından sonra köy sınırları içinde yeni mahalleler oluştu.1960 lı yıllarda 150 hanelik küçük bir köy olan Uzuntarla 1990 yıllarına gelindiğinde 800 haneyi zorlamaya başlamıştı.

1994 yılında Uzuntarla belde belediyesi kuruldu.Uzuntarla hızla gelişmeye devam etti.1999 yılında komşu köyü olan İbrikdere Uzuntarla Belediyesi sınırlarına dahil oldu.Üç dönem ve 15 yıl devam eden Uzuntarla belediyesi 2009 yılında Kartepe adıyla oluşturulan yeni ilçenin sınırlarına dahil olarak ilçenin bir semti ya da mahallesine dönüştü.

Mehdi Nüzhet Çetinbaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir