Değerli dostlarım, benim Çerkes Ethem hakındaki bazı söylemlerimi mecrasından çıkararak farklı yorumlamak isteyenleri görüyorum.

Bana göre Çerkes Etem Türk Kurtuluş Savaşı’nın en önemli figürü ve kahramanıdır. Herkesin çaresizlik içinde bulunduğu bir ortamda taşın altına elini koymuş ve büyük fedakarlıklarda bulunmuştur.
Başta Kuşçubaşı Eşref tarafından kendisine teslim edilen Teşkilat-ı Mahsusa’nın altınlarından bir kuruşuna bile dokunmadan hepsini Kuvay-ı Seyyare için harcamıştır.

Savaş sırasında elinden o zamanın parasıyla milyonlarca para geçen Etem Ürdün’de sefalet içinde ölmüştür.

Benim Etem’e eleştirim hayatı boyunca Çerkeslik kavramına uzak duran,tam tersi turancı bir politikanın peşinde yürüyen, iktidar mücadelesinde kaybeden tarafta yer aldığı için ünvan olarak Çerkes Etem olarak anılmasıdır.

Etem Kurtuluş Savaşı sırasında bir çok isyan bastırmıştır. Bastırdığı bu isyanlarda en acımasızca tavrını Çerkeslere karşı segilemiştir.

Düzce isyanları sırasında Nüfren boğazında Yine Çerkes olan Yarbay Mahmut’un öldürülmesi olayının faillerine yakalanamadıkları için hiç bir şey yapılamazken, isyanı sonlandırıp teslim olan ve kimseyi öldürmeyen sadece Padişaha bağlı oldukları için tepki koyan bir çok günahsız Çerkes nahak yere idam edilmişlerdir.

Çerkes Etem en büyük haksızlığı kendi insanına yapmıştır.

Çerkes Etemi Kurtuluş Savaşı’nda hain olarak göstermek isteyenlere en büyük tepkiyi ben ortaya koyarım.

Bu gün Hala bazı faşist kafalar,televizyon dizilerinde (Kanal D) Kafkasyalıları hain gösterme alışkanlığından vazgeçmemişlerdir.

Başta Çekes Etem olmak üzere Kafkasyalılar bu topraklarda herkes gibi hatta herkesten daha fazla kan dökmüşlerdir.

Atatürkçülük kisvesi altında sütre gerisinde ateş edenler bilsin ki Çerkesler bu toplumun onurlu insanlarıdır.

Bizim Etem’e karşı yaptığımız eleştiriler bizi o faşist kafalarla aynı çizgide gösteremez. Böyle biline…