CHP ve MHP tarafından Cumhurbaşkanlığına çatı aday olarak
gösterilen Ekmelettin İhsanoğlu, doğrusunu söylemek gerekirse
benim için sürpriz bir isim oldu sayılır.
Şahsen tanıdığım ve çok değer verdiğim bir bilim adamı olan
İhsanoğlu Hocanın, böyle bir makam için hele hele CHP tarafından
önerilmesi çok önemli bir aşamadır.
Ekmelettin Hoca’nın çatı adayı olarak ortaya çıkması, aslında Türk
muhalefetinin içinde bulunduğu acziyetin de bir ifadesidir.
Bana göre, AKP zihniyeti ile Ekmel Hoca’nın düşünceleri arasında
pek önemli bir fark da yoktur. Her iki taraf da aynı pınarın suyunu
içmişlerdir.
Bulunduğu konum itibariyle Mısır’da yaşanan olaylara resmi bir
tepki veremeyen Ekmelettin Hoca’nın, Sisi iktidarına destek verdiği
şeklinde yapılan yorumlar kanaatimce çok acımasızdır.
Elli yedi üyesi bulunan bir teşkilatın genel sekreteri olmanın
sorumluluğunu taşıyan Hoca, bölük pörçük bir yapıya sahip olan İslam
Teşkilatı Örgütü adına nasıl bir açıklama yapabilirdi ki.
Merkezin bulunduğu Suudi Arabistan ve daha birçok üye ülke Mısır
ile işbirliği içindeyken, genel sekreterden teşkilat adına bir açıklama
beklemek ne kadar doğru olabilirdi.
Ekmelettin Hoca’nın Mısır’da ve Myammar’da yaşanan olaylar ile
ilgili şahsi yorumlarının AKP hükümetinin dışında bir yorum olduğunu
düşünmüyorum.
Bütün bu gerçeklere rağmen, o makama AKP tarafından getirilen
Ekmelettin Hoca, yine AKP tarafından acımasız bir şekilde eleştirilere
muhatap olmuştur.
Şüphesiz bu eleştirilerde kısmi de olsa haklılık payı da olabilir.
Görev süresinin sonuna yaklaşan Ekmelettin Hoca, Mısır olayları
sırasında açık bir tavır ortaya koyarak görevinden de ayrılabilirdi.
Böyle bir tavır son derece nazik ve kibar bir insan olan Ekmelettin
Hoca’nın tavrı olamazdı. Bu sebepten Hoca görevini devrederken
buruk olarak ayrıldı. Doğal olarak da AKP yönetimi ile arasına bir
soğukluk girmiş oldu.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yana yana aday arayan muhalefet
için İhsanoğlu acaba doğru bir aday mıdır?
Kendisini çok sevmemize rağmen bu soruya maalesef evet cevabını
veremeyeceğiz.CHP ve MHP’nin sırf Erdoğan’dan kurtulmak için Erdoğan benzeri
bir adayla ortaya çıkmaları da çok hazin bir durumdur.
Bizim tanıdığımız Ekmelettin Hoca, bu tür bir teklif karşısında daha
sağlam bir duruş ortaya koyabilirdi.
Sırf Tayyip Erdoğan’ın önünü kesebilmek uğruna, hayatlarında
yüzüne bakmadıkları Ekmelettin Hoca’yı bir anda keşfedenlerin
samimi olduklarına gerçekten de hoca inanmış mıdır?
Mısır olayları sırasında aldığı eleştirilerle hükümet cephesine
kızarak şayet böyle bir tepkisel hareketin içine girmiş ise, Ekmelettin
Hoca’nın yetmiş bir yaşından sonra yeni bir çevre ve yeni bir camia
içinde yer edinebilmesinin mümkün olmadığını söyleyebiliriz.
Şahsen ben kendisini çok sevmeme rağmen, özellikle CHP
tarafından önerilen bir aday olarak kendisine oy veremeyeceğimi
peşinen belirtebilirim.
Aynı durum büyük bir ihtimal ile geçmişte AKP politikalarını
benimseyerek oy vermiş yüzde elli civarında bir seçmen için de
geçerlidir.
AKP tabanından oy çalabilmek için aday yapıldığı açıkça belli olan
Ekmel Hoca’nın, tam tersine CHP tabanı tarafından büyük bir veto
yemesi muhaldir.
Laik ve seküler bir tabana dayanan CHP’nin, Ekmelettin Hoca gibi
bir adayı önermesi yine de çok önemli bir olaydır.
Kazanma ihtimali pek fazla olmasa bile, Ekmelettin Hoca’nın
cumhurbaşkanı olmasından asla rahatsız olmam. Oy vermesem bile,
seçim kaybetmiş bir insan psikolojisi içine de girmem.
Tam tersine Hoca seçimi kaybederse, onunla birlikte kaybedecek
olanların çok iyi düşünmesi gerekir.
Şayet Ekmelettin Hoca seçimi kaybederse , hem Kılıçtaroğlu,hem
de Bahçeli bedel ödemeye hazır olmalıdırlar.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri çok şeye gebedir.
Türkiye yeni bir eşiği atlamak üzeredir.
Bu seçimin sonucu 2023 Türkiye’sini şekillendirecektir.
Hep birlikte bekleyip göreceğiz.