Kendisini önce Kafkasya’da tanıdım. Ardından İstanbul’a geliş gidişleri sırasında daha da yakından tanımak imkanına kavuştum.
Duydum ki Tsey Ramazan Adıgey’den sınır dışı edilmek üzere gözaltına alınmış. Başbakan Huade Hazret duruma müdahale ederek zaman kazanmaya çalışıyor. Bu nasıl bir mantıktır ki, Kabardey-Balkar’da yaşanan Hacı Bayram Bolat olayı Adıgey’de de tekrarlanıyor.
Ramazan, Kosova Priştina doğumlu bir adige delikanlısı, bugün en fazla otuz yaşında var veya yok. Kendisini toplumunun hizmetine adamış bir idealist. Tahsilini din ilimleri alanında yapmış , Ürdün’de ilahiyat okumuş, bu sebeple Ürdün Çerkesleri tarafından da yakından bilinen bir sima.
Ramazan Ürdün’de okurken Kosova yakılmış, yıkılmış ailesi Kafkasya’ya yeniden dönüş yapanlar arasına katılmış, yani sözün özü bir dönüşçü. Türkiye’de de teyze tarafından Gaziosmanpaşa semtinde oturan akrabaları var.
Bunları anlatmamın sebebi,Başbakan Huade Hazret’in yaklaşımını bile eleştirecek ve Ramazanı peşinen suçlu ilan edecek olan şartlanmış beyinlere hitap edebilme gayretidir.
Ramazan bir din adamıdır. Adigey’de yaptığı faaliyetler kendi bilgisini en doğru şekilde, talep eden Adige insanına anlatmaktır. Yani dini en doğru kaynaktan insanlara öğretmektir.
O, muska yazarak, ekinin bereketli olarak hasatının mümkün olmadığını, ya da ineğin yavrulamasına muskanın faydalı olmadığını söyleyen bir din adamıdır. O, bu söylemiyle, ayet olduğu şüpheli üç beş satır Arapça karalayıp, halisane duygular taşıyan, Hz Ebubekir imanına sahip Adige kadınlarını kandıran yobaz efendilerin ve din adamlarının gazabını üzerine çekmiştir.
Rusya Federasyonunda ve hele Kafkasya’da en kolay suçlama Vahhabist suçlamasıdır. Bu kategoriye girmek çok kolaydır. Ramazan bir sabah kalktıgında vahabi olarak uyanır.Oysa Ramazan sade ve Adıgey insanına hitap edecek bir islami öğretiden yanadır.Burada kesinlikle vahabiliğe yer yoktur.
1997 ya da 1998 yıllarıydı yanılmıyorsam. Kafkasya ‘dan, Nalçik’ten 10 kişilik kız erkek karma bir öğrenci gurubu gelmişti. Başlarında bir bayan öğretmen, Kafkas Vakfına ziyaretimize gelmişlerdi. Kendilerine her türlü misafirperverliği gösterdik. Öğrencilere giyim kuşam dahil hediyeler aldık.
Bayan öğretmen bize hediyeler takdim etti. Çikolata ve bazı hediyelik eşyaların yanı sıra büyük bir şişe şampanya da vardı.
Ben teşekkür ettim. İçki kullanmadığımızı ifade ederek, bu şampanyayı kullanan başka birisine hediye edebileceğini söyledim. Bu davranışım samimi ve içtendi.Politik davranmamıştım. Şekil olarak yanlış olabilir. Çerkes örfünde hediyeyi geri çevirmek çok şık olmayabilir.Ancak davranışım tamamen iyi niyete yönelikti.
İstanbul’da bir ay süreyle kalacak olan öğrenciler vakfa gelmiyorlardı. İstanbul Okmeydanı Kredi Yurtlar kurumunun yurdunda kalıyorlardı. Ziyaretlerine gittim. Hocaları yoktu. Öğrenciler bana çok soğuk davranıyorlardı. Murat ismindeki öğrenciyi bir köşeye çekerek sıkıştırdım.
Hocaları Kafkas Vakfının Vahabist olduğunu, bir daha oraya uğramamalarını söylemiş. Buna gerekçe olarak da şampanya şişesini geri çevirmemiz gösterilmiş. İşte Kafkasya’da vahabi damgası yemek bir bahane.
Ramazan da bu suçlamalara sürekli maruz kaldı. Ona bu suçlamaları yapanlar, Vahabizmin merkezi Suudi Arabistan’dan her yıl gönderilen ücretsiz hacı kontenjanı için birbirine giren insanlardı.
Tsey Ramazan’ın başına gelen olayın benzeri daha önce Nalçik’te Hacı Bayram Bolat’ın başına gelmişti. Adıgey’de cereyan eden bu olayın mevzii olduğunu düşünüyorum.
Merak ediyorum! Rusya’da yönetimi elinde bulunduran guruplar kendileri gibi düşünmeyen insanları sınır dışı mı ettiriyorlar. Ramazan Rus vatandaşı olsaydı acaba ne yapacaklardı.
Çeşitli platformlarda karşılıklı iyi niyet nutukları atıyoruz. Nutuk atmakta üzerimize yok.
Geri dönün vatanınız sizi bekliyor teraneleri artık bayatladı. Tarık Bin Ziyat misali gemileri yakarak vatanına dönen Kosovalılar bile henüz vatandaş yapılmadılar. Geçici ikamet tezkereleri ile başlarında demoklesin kılıcı sallandırılıyor.
Vatanına döneceksin, karışmayacaksın, konuşmayacaksın, eleştirmeyeceksin. Sade ve sadece itaat edeceksin. 1990 öncesi dönemde, insanı ekonomik bir hayvan olarak gören Sovyetler Birliği, anlaşılan odur ki Kafkasya’da hala yaşıyor. O dönemin kalıntıları, bazı köşe taşlarını ellerinde tuttukları sürece problemler devam edecek.
Adıgey, Kafkas Cumhuriyetleri arasında değişimi yakalayan demokratikleşme çabaları içinde olan bir yönetimdir. Cumhurbaşkanı Şövmen Hazret bile statükocu zihniyetten şikayet etmektedir.
Tsey Ramazan din adamıdır. Faaliyetlerini aleni olarak Adıgey Camiinde yürütmektedir. Gizli kapaklı hiçbir faaliyeti yoktur. Orada yaptığı hayırlı hizmetler için kendisine destek olan hayırsever Çerkesler her zaman olmuştur. Bundan sonra da olacaktır. Kendisi işsiz değildir. Adıge toplumunun manevi ihtiyaçlarını karşılama noktasında elinden gelen gayreti göstermektedir.
Tsey Ramazan’ın akıbetinin Hacı Bayram Bolat gibi olmayacağını umut ediyorum.
Başbakan Huade Hazret başta olmak üzere, Cumhurbaşkanı Şövmen Hazret’in konuya müdahil olmaları sonucu bu problem İnşallah çözülecektir. Aksi halde bu karar Adıgey tarihine kara bir leke olarak geçecektir.