Abhazya seçimleri 3 Ekim 2004 pazar günü yapıldı. Yaklaşık 80 bin oy kullanıldı. Seçimlerin üzerinden üç gün geçmesine rağmen kesin sonuçlar halen ilan edilebilmiş değil.
Seksen bin seçmen İstanbul’un yaklaşık bir mahallesine tekabül eder. Bu kadar küçük bir seçmen sayısıyla icra edilen seçimlerde sonuçlar acaba neden ilan edilmiyor?
Abhazya Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sergey Smır’ın sayım sonuçlarını açıklamadan istifa etmeye kalkışması ilginçti… Smır, üzerindeki yoğun baskılar sebebiyle mi istifa etmeye kalkışmıştı acaba? Sonra, daha seçim sonuçları açıklanmadan Yüksek Seçim Kurulu sitesinde Hacimba’nın yüzde 53 oyla seçimleri kazandığının ilan edilmesine ne demeli peki?… Bagapş taraftarlarının ellerindeki bütün sandıklara ait tutanakları tek tek ibraz etmelerinin ardından, Smır’ın sitede ilan edilen sonuçları yalanlamak zorunda kalmasını nasıl değerlenireceğiz? Belliki önceden kurgulanmış bir oyun, muhalefetin beklenmedik bir şekilde işi sıkı tutmasıyla sahneye koyulma aşamasında bozulmuştu.
Ardzınba’nın hastalığı sebebiyle başbakan olarak ipleri elinde tutan Hacimba’nın seçimleri kazanacağına yüzde yüz gözüyle bakılıyordu. Eski komünist artığı bürokrasilerde muhalefet olarak seçimlere katılıp kazanmak neredeyse bir mucize olarak görülür. Hele Hacimba gibi KGB/FSB tecrübesi (ve de desteği) olan birinin seçim kaybetmesi gerçekten büyük bir sürpriz.
Seçim öncesi Rusya ile aşırı derecede içli dışlı olan, 30 Eylül bağımsızlık gününde Vladimir Jirinovski başta olmak üzere Rus milletvekilleri ve sanatçılarını ağırlayan Hacimba, bu desteğe fazla güvendi. Sohum Stadı’nda yapılan bağımsızlık kutlamalarını kendisi için bir propaganda şovuna çeviren Hacimba, Jirinovski gibi bir Rus faşistinden ne beklemiş olabilir? İktidar hırsı Hacimba’nın gözlerini öylesine kör etmiş ki, Abhazya vatandaşlarının ambargo altında çaresizlik yüzünden almış oldukları Rus pasaportlarını Rus hayranlığı ile karıştırmış belliki… Eğer Abhazya’da Rus pasaportu taşıyanlar Hacimba’ya oy vermiş olsaydılar Hacimba bugün ezici bir zaferle karşımızda olurdu.
1992 yılında bağımsızlık mücadelesi veren Abhazya 12 yıl boyunca, başta savaşan gaziler olmak üzere, halkına ekonomik yönden pek az şey verebildi. Buna karşılık yönetimde bulunanların yaptığı iddia edilen yolsuzluklarla ilgili dedikodular ise aldı başını yürüdü.
Abhazya gibi küçük bir ülkede mevcut yönetime karşı bu kadar çok adayın çıkması, halkın memnuniyetsizliğini ifade etme noktasında önemli bir kriterdir.
Abhazya yönetimi diaspora tarafından da yeterince kritik edilememiştir. Yönetimin yaptığı hataları anlatacak, onları eleştirecek gücü kendinde bulan bir diaspora temsilcisi çıkmamıştır maalesef. İstisna olarak muhalefet eden diaspora insanları da anında hainlikle suçlanarak dışlanmışlardır. Bütün dünyada yaygın olan muhalefet kültürü Abhazya dahil, Kafkasya’nın hiç bir yerine tam olarak yerleşememiştir. Kendilerini, sadece Abhazya’daki yöneticilerin talimatlarını uygulamakla yükümlü hisseden çevreler, Abhazya’da içten içe gelişen ve bugün patlama noktasına gelen muhalefeti hep görmezden geldiler. Abhazya’yı güllük gülistanlık bir ülke gibi gösterdiler. Abhazya’yı Rusya’nın kuyruğuna takmak isteyen, seçimlerde Rusya devlet başkanı başta olmak üzere Rus kamuoyundan ve Slav kökenli Abhazya vatandaşlarından destek isteyen Hacimba ve yandaşları sonuçta büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar.
Seçim kampanyası sırasında, Sergey Bagapş’ın eşinin Gürcü asıllı olmasını sık sık gündeme getiren ve belden aşağıya vuran Hacimba’nın bu gayretleri de seçimleri kazanmasına yetmedi.
Seçimlerin kesin olmayan resmi sonuçlarına göre Sergey Bagapş, Hacimba’dan 5000 oy daha fazla aldı. İktidarı elinde tutan ve iktidarın bütün nimetlerinden yararlanan Hacimba, Bagapş’ı seçimlere hile karıştırmakla suçlayarak aynen “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” sözünü doğrular mahiyette bir davranış sergiliyor.
Abhazya’da görüldüğü kadarıyla sessiz bir halk ihtilali yaşanmaktadır. Seçim öncesi Hacimba’nın yaptığı bütün manevralar ters tepmiştir. Seçim yasaklarının alenen çiğnenerek, polis, hakim ve savcıların Hacimba’nın seçim ofislerinde görev yapmalarına halk tepki göstermiştir.
Büyük bir halk desteğini arkasına alan Sergey Bagapş basiretli davranarak sandıklara sahip çıkmıştır. Çok iyi örgütlenen bir halk desteğine sahip olan Bagapş, demokratik bir seçim yapılmasını sağlamıştır. Bütün sandıkların başında birden fazla gözlemci bulundurarak hile yapılmasına izin vermemiştir. Bagapş taraftarları her sandık kurulundan sonuç belgelerini imzalı olarak almış, bu sayede de hile yapılması belli bir ölçüde önlenmiştir. Abhazya seçimlerinde, seçim sonuçları Gal bölgesi dışında tamamlanmıştır. Yoğun bir Gürcü nüfusun yaşadığı Gal bölgesindeki seçim sonuçlarına Hacimba itiraz etmiştir. Hacimba’nın hayli komik olan gerekçesi “Gal bölgesinde Bagapş için Gürcüce propaganda yapılmış” olması imiş. Bagapş’ın hanımı da Gürcü asıllı imiş. Sergey Bagapş’ın eşinin Gürcü asıllı olması eğer anayasal bir suç ise seçime sokulmazdı. Ardzınba’nın kayınbiraderi eski Başbakan Anri Cergenya’nın eşi de Gürcü asıllıdır. Eğer adayın eşinin Gürcü asıllı olması oyları artırıyorsa, Cergeniya % 2’de kalmazdı.
Bu yazının kaleme alındığı saatlerde Abhazya Yüksek Seçim Kurulu seçimlerin 17 Ekim tarihinde sadece Gal bölgesinde yenilenmesi için karar almış bulunuyor. Hacimba ise seçimin tekrarlanması için itiraz dilekçesi veriyor.
Hacimba umutsuz bir çırpınış içinde. Hacimba bizim öngörülerimizi de çürüten, bizi yanıltan “beceriksiz” bir tutum sergilemiştir. Kendisini eleştirmekle birlikte, yine de seçimleri kazanmasının büyük bir ihtimal olduğunu yazmıştım. Ancak güreşte bir kural vardır; “zor oyunu bozar” derler. Nitekim Sergey Bagapş’ın kararlı tutumu Hacimba’nın oyununu bozmuştur.
Seçimler Abhazya’da yenilense bile, artık Hacimba inisiyatifini kaybetmiştir. Aldığı bu sonuçlardan sonra devlet bürokrasisi üzerindeki inisiyatifini de kaybetmiştir. Güvenlik güçlerini zorlayarak bir şeyler yapmaya kalkması da sonuçları pek fazla değiştirmeyecektir. Böyle bir ortamdan sonra güvenlik güçlerinin kendisini dinlemeyecekleri de açıktır.Hacimba şu anda zaten başbakan da değildir. 3 Eylül’de aday olmak için istifa ederken yerine bıraktığı Astemur Tarba da bu saatten sonra kendisini
dinlemeyecektir. Devlet yönetiminde kesinlikle zaafa yer yoktur. Şu anda Hacimba, Yüksek Seçim Kurulu’nun kararlarına saygı göstermek zorundadır. Hatta daha da ileri giderek Sergey Bagapş’ın elini sıkmak durumundadır. Hacimba, seçimler öncesi yaptığı yanlışları ancak böyle hafifletebilir. Aksi durumda, silahlı bir gücü de elinde bulunduran savaşan gaziler örgütü
Amtsahara ve Bagapş taraftarları sokağa dökülebilirler.
Böyle bir sonucu da kimse arzu etmez her halde.