Yıl 1978, İstanbul’da karlı bir 4 Şubat günü. Sultanahmet Ticarethane Sokak Fetih İş Hanı’nda bulunan Kuzey Kafkasyalılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nde İmam Şamil’i anacağız. Program haftalar öncesinde kararlaştırılmış. Günlerden Cumartesi hava soğuk mu soğuk. Geceden bastıran kar trafiği felç etmiş.
O zamanlar Edebiyat Fakültesi son sınıftayım. Fatih’te bir öğrenci yurdunda kalıyorum. Ulaşım araçları çalışmıyor. Saat 11 civarına kadar bekledim. Kar bütün şiddetiyle yağıyor. İçimden bugün toplantı olmaz, bu havada kimse gelmez, gereksiz yere yola çıkmayayım diyorum. Bir başka ses Sultanahmet’e yaya yarım saatte gidersin, bir şey kaybetmiş olmazsın diyor.
İmam Şamil ve arkadaşlarının mücadelesini gözümün önüne getirerek, toplantıya gitmemek için uydurduğum bahaneden kendi kendime utanıyorum. Sıkı sıkı giyinip yola çıkıyorum. Kar tipi ve fırtına içinde yürüye yürüye Sultanahmet’e ulaştım. Fetih Han’ın en üst katında yer alan derneğin merdivenlerini adım adım çıkıyorum. Kapı kolunu çevirdiğimde açıldı. Musa Ramazan amca “Çetinbaş hoş geldin” diyerek beni karşıladı. Şok olmuştum. Musa amca ta Şişli’den geliyordu. Sabah 9’da evden çıkmış yürüyerek Taksim’e, oradan tünele gelmiş, tünelden de Karaköy’e inmiş, Karaköy’den de Sultanahmet’e yürümüştü. Bununla da kalmamış, çayı demlemiş sıcak simit ve poğaçaları da hazırlamış vaziyette bekliyordu.
Musa amcayla sohbet ederken kapı açıldı. Üzerindeki kalın paltosu, kafasında köylü kasketi ve elinde şemsiyesi ile Rasih Savaş amca içeri girdi. Allah uzun ömürler versin Rasih amca o zamanlar bile 65 yaşındaydı. O yaşında rağmen hava şartlarına aldırmadan yola çıkmış ve gelmişti. Üstelik Rasih amca karşıdan, Çiftehavuzlar’dan gelmişti. Trenle Kadıköy’e gelmiş, oradan motorla Eminönü’ne geçmiş, Eminönü’nden Sultanahmet’e yürümüştü.
Program saat 14’te başlayacaktı. Başlama saatine yakın merhum Tarık Cemal Kutlu ve adını çok iyi hatırlayamadığım birkaç kişi daha geldi. Toplam sekiz kişiydik. Rasih amca sanki salon tıklım tıklım doluymuş gibi İmam Şamil ile ilgili hamaset dolu konuşmasını yapmaya başladı. Yaklaşık bir saat konuştu. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Sonra Tarık Cemal Kutlu kısa bir konuşma yaptı. Ben de programa İmam Şamil ile ilgili bir şiir okuyarak iştirak ettim. Program gerçekten bir duygu atmosferi içinde geçmişti.
Program sonrası Rasih Savaş amcanın doyumsuz sohbetini dinledik. Ona göre İmam Şamil, Kuzey Kafkasya birliğinin önemli bir sembolüydü. Toplumlar tarihe mal olmuş liderler etrafında toplanarak ortak bir hedef oluşturabilirler. Kuzey Kafkasya’da Bütün halkların ortak sevgisine mazhar olmuş lider sayısı son derece azdır. İmam Şamil bir nebze bile olsa bunu kırabilmiş bir liderdir. Ruslar onun etkisini azaltmak için yıllarca topluma Şamil düşmanlığı aşıladılar. Bunu elbirliği ile kırmamız gerekir. Bugün burada yaptığımız toplantı çok önemlidir. Katılım belki çok az oldu ama önemli olan bu törenin yapılmasıdır. Bizler, bizden öncekilerin hatıralarını bizden sonraki nesle aktaramazsak hem tarih, hem de Allah indinde sorumlu oluruz” demişti. O günden sonra gerek İmam Şamil, gerekse Kafkasya’nın özgürlüğü için mücadele etmiş bütün liderlere saygım ve bağlılığım bir kat daha arttı.
İmam Şamil’i hatasıyla sevabıyla başka dünya liderlerinden daha fazla sevme hakkımı kim engelleyebilir. Bir Kafkasyalı Adıge olarak dünya üzerinde kendime en yakın gördüğüm halklar, Avarıyla, Abhazıyla, Çeçeniyle, Osetiyle, Karaçayıyla birlikte tüm Kuzey Kafkasya halklarıdır. Bu durum diğer halklara düşman olmamızı gerektirmez. Kuzey Kafkasya’da bugün yine sıkıntılar yaşanıyor. Tarih boyunca birlikte hareket etmiş, kader birliği yapmış halklarımız arasına fitne tohumları ekmeye çalışıyorlar. Abhazya bağımsızlık savaşı sırasında gösterdiğimiz beraberlik örneği, şer odaklarını harekete geçirdi.
Rusya federasyonunu yöneten Putin ve şürekası adım adım Kuzey Kafkasya’yı tarihten siliyorlar. Rusya’ya göre bugün Kuzey Kafkasya diye bir coğrafi bölge yok. Kuzey Kafkasya’nın yerini, “Güney Rusya” terimi almış. Böyle ortamlarda tarihi kahramanlarımıza sarılmak ve onların etrafında kenetlenmek tek çözüm.
Bugün yine 4 Şubat. İmam Şamil bundan tam 136 yıl önce 1871 yılında ahirete intikal etti. Onun manevi mirasını yeterince alabildiğimizi söyleyemezsek bile yine de umutvarız. Onun davasını anlamış sayısız insanımız var. Umutla yolumuza devam ediyoruz.Gün doğmadan neler doğar.