OSETYA EYLEMİNE DAİR…

Standard

Ben yapım gereği polemiği sevmem. Polemik yoluyla yapılan tartışmalarda kimsenin kimseyi ikna edebileceğine de inanmıyorum.

Son K. Osetya eylemi sırasında menfur olayı bahane ederek Kafkas Vakfı’na bel altından yumruk atmaya çalışan insanlara gülüp geçerim. Bu insanların tek sermayeleri sanal ortamda yazı yazarak adlarını duyurmaktır. Ebu Bevval de Zemzem kuyusuna işeyerek tarihe geçmeyi düşünmüştü.

Kafkas Vakfı, 1995 yılının Temmuz ayında kurulmuş, internet sitesinde bütün kurucuları künyeleri ile tanıtılmıştır. Kuruluş amacı yine internet sitesinde açık ve net olarak yazılmıştır.

Dünyada Kafkasya ile ilgilenen sivil toplum kuruluşları arasında en şeffaf olarak çalışanı belki de Kafkas Vakfı’dır. Kafkas Vakfı, Kafkasya’nın hiçbir bölgesini, hiçbir cumhuriyetini diğerinden ayırmaz. Hepsine sevgi ve kardeşlik bağlarıyla bağlıdır. Kurucuları arasında Kafkasya’nın bütün halklarından insanlar yer alırlar.

Kafkas Vakfı’nın kurucuları, Türkiye’de yaşayan insanların %99’unun mensup olduğu İslam dinine mensupturlar. Ancak, İslamcı değillerdir; –cı / -ci ekleri ya meslek yada ticaret erbabı gibi anlamlar verir (tuhafiyeci, kuyumcu, yorgancı, vs.).

Kafkas Vakfı, Çeçenistan’ın bağımsızlık mücadelesine başlangıcından bu yana destek vermiştir. Çeçen mücadelesini hiçbir zaman birinci dereceden bir din savaşı olarak görüp desteklememiştir.

Kafkas Vakfı, Abhazya’ya da Çeçenistan’dan daha az destek vermemektedir. Abhazya’dan aldığınız haberlerin tamamı Ajans Kafkas patentlidir. Abhaz Komitesi’nin yardım taleplerine her zaman elinden geldiğince cevap vermiştir. Ancak, bunlar hiçbir şekilde reklam malzemesi yapılmamıştır.

Abhazya’ya destek verirken, oradaki İslam toplumu ya da hareketler mi baz alınmıştır?

Kafkasya’yı, Batı Kafkasya ve Adige ekseninde algılayan, DÇB’nin ruhuna aykırı düşer diyerek Çeçen, Osetin ve Dağistan örgütlerini ilk kuruluş aşamasında federasyonlarına bile almama kararında olan insanların birden bire Çeçen lider Aslan MASKHADOV ve Osetya dostu olarak karşımıza çıkmaları çok ilginç.

Evet, Benim zavallı insanım Kafkasya’da piyon oluyor demiştim. Bunu ben ilk kez söylemiyorum. Piyonların büyük bir kısmı Rus piyonu, o kadar ki kendisine onun haricinde bir yaşam bile düşünemiyor.

K. Osetya eylemini gerçekleştirenler de piyondurlar. Piyonu satranç oynayanlar kullanırlar. Dünyayı bir satranç tahtası olarak görenler, her zaman kendilerine uygun piyonlar bulabilirler.

Kafkasya’daki eylemden Çeçenistan bağımsızlık savaşının kazanımı ne olabilir ki?

En basit tabirle hiçbir şey. Ancak, RF’nin elde edeceği çok şey vardır. Kafkasya’daki özerk cumhuriyetlerin gittikçe kısılan yetkilerini kısmak için bundan daha iyi bir fırsat olamaz.

Kuzey Kafkasya kelimesini lügatinden çıkaran, bölge için Güney Rusya tabirini kullanan RF, bir adım daha atarak özerk cumhuriyetleri de ortadan kaldırmaya yeltenecektir.

Osetya eylemini henüz daha üzerinde dumanı tüterken değerlendirmek bizi sağlıklı sonuçlara götürmeyecektir. “Bu eylemi yapanlar insan olamazlar, bu eylemi yapanların Allah belalarını versin” diyorum. Diyorum ama benim dememle bu olay sonuçlanmıyor.

Benim hayret ettiğim nokta, bu gün sanal ortamda eline kalem alım kınama yazısı yazanlar, geçmişte Rusların işledikleri cinayetlere karşı aynı duyarlılığı göstermişler mi acaba?

Ne gezer! Osetya’nın bu gün yaşadığı acıyı Kafkas Vakfı’ndan daha fazla yüreğinde hissettiği imajını yayarak ajitasyon yapmaya çalışanlar boşuna kürek çekiyorlar.

Kafkasya için söyleyecek sözü olmayan insanlarla tartışmak da istemiyorum. Her kelimenin ardına Türkçü, İslamcı gibi yaftalar ekleyerek, insanlara çamur atma gayretleri de boşunadır. Türkiye’de Türkçü, ya da İslamcı tabirlerini kendisi için şablon olarak kabul eden var mıdır ben bilmiyorum ama kendisini Rusçu olarak niteleyen insanlar tanıyorum. Rusya’da Rus toplumunun bir ferdi olmaktan gurur duyan DÇB başkanı Nehuş Zaurbi (Birleşik Rusya Kabardey Balkar şube başkanı) düzmece Adiğe Xase başkanı Hafıtse Muhammed gibi insanlar ile aynı platformları paylaşanların sayısı Türkiye’de oldukça fazla.

Türkiye’de FSB’de görevli üst düzey subaylarla dost olmaktan onur duyan insanlar tanıyorum. Ayrıca insanların bir davaya ya da bir ideolojiye sahip olmalarını da kınamıyorum. Adam Türkiye’de Türkçü ise zaten Çerkes toplumuyla alakası kalmıyor, belki de toplumuna düşman davranışlar içine giriyor. Ya da bir dini cemaatin ferdi olmuşsa o cemaat için bütün mesaisini veriyor. Bana göre bu insanlar en azından dürüsttürler.

Ya ötekiler… hem Rusya menfaatlerini savun, hem de Çerkes derneklerinin tepesinde otur. Sen de bu insanları Çerkes davasının temsilcileri olarak tanı. Asıl tehlike burada.

Çeçenistan’da savaş on yıldır devam ediyor. Kafkasya’da Rusçular gerçek Rus aydınları kadar insaf ve vicdan sahibi bile olamadılar. Orada cereyan eden vahşete seyirci kalmak bir yana gösterdikleri davranışlar ve yaptıkları konuşmalarla neredeyse oh olsun demeye getirdiler.

Biz Kafkas Vakfı olarak Rus entelektüelleri ve insan hakları örgütleri ile de sürekli irtibat halindeyiz. Fond Glastnost, Memorial, Rus insan hakları derneği, Radyo Svoboda ( Özgürlük) ve Novaya Gazeta gibi bir çok sivil kuruluş ile her zaman irtibatlıyız.

Ruslar Çeçenistan’a bizim bazı insanlarımızdan daha objektif bakıyorlar. Orada yaşanan dehşeti bütün yönleriyle dünyaya aktarıyorlar.

Anna Politovskaya, Andrei Babitsky gibi dünya kamuoyunca da yakından tanınan isimler hayatlarını tehlikeye atarak Çeçenistan’a gidip orada yaşanan vahşeti dünya kamuoyuna duyuruyorlar.

Biz Kafkas Vakfı olarak başından beri Aslan Mashadov’u destekledik. Bazı dostlar acaba bizim bu tavrımızı bilmiyorlar mı?

Kafkas Vakfı olarak ya da bizzat ben kendim ferdi olarak teröre her zaman karşı çıktım. Ancak terör ile ilgili herkesin mutabık olacağı bir tanımın yapılmaını çok arzu ettiğimi de açık açık belirttim.

Rus uçakları Gekhi Yurt’u bombalayıp sekiz yüzden fazla masum sivili öldürdükleri vakit bununla ilgili protesto bildirisi yayınlayanları hatırlamıyorum. Bu vahşet bırakın gazete ve televizyonları, bizim kamuoyunda bile doğru dürüst yankı bulmadı. Ajans Kafkas’ın haberleri arasında olay kaybolup gitti. Katliamı devlet yaparsa savaş zayiatı, gruplar yaparsa terörizm… hayır her ikisi de terörizmdir. Gerçek namuslu aydınlar çifte standartçı olmazlar.

Kafkas Vakfı ve ajans Kafkas olarak eylemin başından beri geceli gündüzlü olarak dünya medyası başta olmak üzere herkese bilgi sunmaya çalışıyoruz. Bu konuda vakfımız işin kolaycı yanına kaçarak eylemi kınıyoruz diyerek bir kenara çekilmemiştir. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek için elinden geleni yapmıştır.

Türkiye’de yaşayan bir avuç Oset asıllı hemşerilerimizin duygularıyla oynayarak onları tahrik etmek kimseye bir şey kazandırmaz. Bu olayın açıkça provokasyon olduğunu iddia ediyorum. Daha önce de ifade ettiğim gibi RF bu olayı bahane ederek Kafkasya’yı açık bir hapishaneye çevirecektir. Çeçen savaşının rantını kullanarak iktidara gelen Putin yine Çeçenistanı kullanarak Rf’ye yeni bir dizayn vermeye çalışmaktadır.

Kendisi eski KGB başkanı olan Putin, göreve geldiğinden bu yana 6 bin FSB ajanını devlet bürokrasisine taşımıştır. Bu kadrolardan Kuzey Kafkasya’nın nasibine de oldukça yüklü bir sayı düşmüştür. Putin, Kafkas kökenli eski çalışma arkadaşları ile Kafkasya’nın özerkliklerine de son verme yolunda emin adımlarla yürümektedir.

Çeçen bağımsızlık savaşının sulandırılması ve rayından çıkarılması noktasında eski mesai arkadaşları yerel FSB elemanlarının önemli katkısı olmuştur. Bugün Çeçen bağımsızlık mücadelesine sızan ve buradaki parçalanmaları sağlayan, çek senet mafyası gibi merkezi direnişin kontrolünden çıkmış serseri mayın gibi dolaşan küçük gruplar vardır.

Çeçenistan’ın seçimle işbaşına gelmiş meşru lideri Aslan Mashadov’u zor duruma düşürmek için gayret gösteren bu grupların neye hizmet ettiği açıkça görülmektedir. Çeçenistan’ın Cevher Dudayev öncülüğünde başlayan bağımsızlık mücadelesinin bugünkü tek temsilcisi Aslan Mashadov’dur. Türkiye’nin Sivas vilayeti kadar küçük bir toprak parçasında vatan savunması yapan Aslan Mashadov’un Çeçenistan’da türeyen başıboş radikal gruplardan sorumlu olması istenemez.

Çeçenistan’da bugün savaş sonucu büyük travmalar geçirmiş psikolojik tedaviye muhtaç yüz binlerce insan yaşamaktadır. Bizler sıcak yuvalarımızda oturarak ya da masa başında ahkam keserek bu insanlardan normal bir insanın davranışını bekliyoruz. Cezai ehliyetleri olup olmadıkları tartışılacak insanları farkında olmadan onları kullanacak olan birimlerin kucağına atıyoruz.

Kuzey Kafkasya camiasına sesleniyorum. Öncelikle dürüst ve mert olmalıyız. Kafkasya için çalışan, bu uğurda bir taş koyan insanlara teşekkür etmeliyiz. Eveleyip geveleyerek, “Kafkas Vakfı bunu söylerse daha iyi anlaşılır, Kafkas Vakfı bunu yaparsa kendisini ispatlamış olur” gibi ne söylediği anlaşılmayan ifadeleri de samimi bulmuyoruz.

Kafkas Vakfı’nın kimseye kendini kabul ettirme gibi bir derdi yoktur. Kafkas Vakfı’nın doğrularını ancak Kafkas Vakfı tayin eder. Özümüz sözümüz, tavrımız ve davranışlarımız çok açık ve nettir. Kesinlikle popülist bir politikamız yoktur. Kimseye şirin gözükmek, Kafkasya’ya vize alamamak ve oraya gidememek gibi bir korkumuz yoktur.

Şu son K. Osetya olayları Kuzey Kafkasya diasporası için önemli bir imtihan olmuştur. Burada en asil davranışı Oset dernekleri ve vakıfları göstermiştir. Yayınladıkları bildiride terörü kınarken, Çeçen kelimesini kullanmaktan imtina etmeleri dikkate şayandır.

Bu eylemden Çeçenler’in de büyük üzüntü duyduğu ortadadır. Küçücük yavrusuna sarılıp gözyaşı döken bir Oset anneyi, bombardıman altında ölen kundaktaki yavrusuna sarılıp ağlayan Çeçen anne anlayabilir.

Bütün sermayesi ağzının suları akarak İslamcı, fundamentalist ya da vahabist gibi terimler kullanarak Çeçen bağımsızlık mücadelesine saldırmak olan din düşmanı ve ateistler için bu son olay can simidi oldu. Bol bol kına yaksınlar.

Son söz! Kafkasya’da yaşanan bu son olay nefretle kınanacak, tarihe kara leke olarak geçecek bir olaydır.

Bu olayın müsebbipleri her zaman lanetle yad edileceklerdir. Yine biz iddia ediyoruz, daha önceki olaylarda olduğu gibi bu olay da karanlıkta kalacaktır.

Sağ olarak yakalandığı söylenen üç teröristin akıbetini takip etmeye devam edin.

Erbab-ı kemali çekemez nakıs olanlar,

Rencide olur dide-i huffaş ziyadan.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir