PUTİN’İN YAKIN ÇEVRE POLİTİKALARI

Standard

Putin satrançta kaybetmeye devam ediyor. Deli Petro’ya özenen bu yeni çar bozuntusu, yaptığı her hamlede mat olmaya biraz daha yaklaşıyor.

21 yüzyılda Rus emperyalizmini yeniden diriltmek için kolları sıvayan Putin , Sovyetler Birliği zamanındaki ‘süper güç’ ünvanını tekrar kazanmak uğruna Makyevel’e bile rahmet okutturacak yöntemler deniyor.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Gürcistan ve Azerbaycan üzerindeki ağırlığını kaybederek Güney Kafkasya’dan dışlanan Rusya Federasyonu yönetimi, Kuzey Kafkasya’yı elinde tutmak için şiddet ve soykırım politikaları uygulamakta, halk üzerinde baskı oluşturarak adım adım totaliter bir yönetime gitmektedir. Çeçenistan konusu gündeme getirildiğinde, en sert tepkisini ortaya koyarak bunu kendi iç meselesi olarak lanse eden Rusya Federasyonu yönetimi, Abhazya ve Ukrayna seçimleri sırasında takındığı tutumla çifte standart sergilemiştir. Ukrayna’da yapılan seçimler, Ukrayna halkının bağımsız iradesini ortaya koyacak en önemli göstergedir. Ukrayna Seçimleri sırasında, başlangıçta mevcut devlet başkanı Leonid Kuçma Rus yanlısı bir tavır takınarak, devlet başkanı adayı Başbakan Viktor Yanukoviç’i desteklediğini beyan etmiştir. Ukrayna seçimleri sırasında Rusya yönetimi aynen Abhazya’da sergilediği tavrı sergilemiş, Viktor Yanukoviç’in seçilmesi için aleni destek ve propaganda çalışması yapmıştır. Putin, bizzat Ukrayna’ya iki defa giderek Yanukoviç!e destek verdiğini ifade etmiştir. Bunun dışında Abhazya’da olduğu gibi Jirinovski gibi Ruh hastası politikacıların da aralarında olduğu bir çok Rus ırkçısı Ukrayna seçimlerine alenen müdahil olup ,baskı yapmışlardır. Ukraynalılar etnik köken itibariyle slav asıllıdırlar. Rus ırkıyla etnik olarak, uzak ta olsa bir akrabalık bağları mevcuttur. Slav kökenli Ukraynalılar, Rusça’dan ayrı Ukraynaca denilen ayrı bir dil konuşuyorlar. Ukraynalılar Rusların aksine Katolik mezhebine mensuptur. Ukraynalıların Katolik olması,Ortadoks dünyasının Liderliğine soyunan, Ortadoksların hamisi rölünü üstlenen Rusya ile ilişkilerinde her zaman bir mesafe ve bir soğukluk yaşanmasına neden olmuştur. Ukrayna, doğu ve batı Ukrayna olarak her zaman iki ayrı kutubun çatıştığı bir ülke olmuştur. Doğu Ukrayna Rus, Batı Ukrayna ise Ukraynalı ağırlığıyla tanınmıştır. Ukrayna’ da % 17 lik Rus nüfusunun yanı sıra , Macar, Romen, Karaim, Kırım Tatarları gibi farklı etnik gruba mensup halklar yaşamaktadır. 21 Kasım Ukrayna seçimleri sırasında yürütülen kampanyada, muhalefetin adayı Viktor Yuşenko ‘Bizim Ukrayna Bloku’ etrafında toplanan büyük bir grup tarafından desteklenmiştir.Yuşenko ve taraftarları batı yanlısı ve AB’ye girme hedefini halka anlatan söylemleriyle seçmenlerin karşısına çıkmışlardır. Ukrayna seçimlerinin bitmesinden birkaç saat sonra ,gece yarısı, putin başta olmak üzere Rus politikacılar Başbakan Viktor Yanukoviç’i arayarak seçimleri kazanması vesilesiyle tebrik etmişlerdir. Ukrayna Seçim Komisyonu’nun daha henüz açıklama yapmadan, Putin’in Yanukoviç’i tebrik etmesi, küstah ve pervasızca bir davranış örneğidir. Aynı senaryo Abhazya’ da da oynanmıştı. Putin 18 ve19 asırlarda pan-slavizm akımı olarak tarihe geçen akımı yeniden hortlatmak için büyük bir çaba içerisindedir. Rusyanın açtığı pan-Slavizm şemsiyesi altına girdiği kabul edilen Ukrayna, Polonya, BelaRusya, Sırbistan, gibi ülkeler eskisi gibi Rusyanın ağabey rolünü pek kabule yanaşmıyorlar. Sırbistan ve Belerusya istisns tutulursa gerek Polonya,gerekse Ukrayna hiçbirzaman pan slavizmin gönüllü destekçileri olmamışlardır.Her iki halkta yüzlerini daha çok batıya çevirmişlerdir.1997 yılında istanbulda tertip edilen Kafkaslar Konferansı sırasında tanıştığım bir Ukrayna milletvekilinin anti Rus tutumu ,hatta Ruslardan bahsederken”Domuz” tabirini kullanmasını hayretle karşılamıştım. Ukrayna halkı seçimlerde kullandığı oyun gaspedilmesine karşı çıkmış,demokratik tepkilerini ortaya koyarak sivil itaatsizlik içine girmiştir.sokaklara dökülen yüzbinlerce Yuşenko taraftarı oy hırsızlarından hesap sormaya devam etmektedir. Ukrayna halkının demokratik tepkisi karşısında,başta Ukrayna Parlementosu olmak üzere birçok kurum kuruluş ve şahıslar saf değiştirmeye başlamışlardır. Nomen Culatura davranışının tıpik örneği olarak algılayabileceğimiz, güçlüden yana olma ,gücü görünce kanaat değiştirme kervanına Leonid Kuçmad a katılmıştır. Önceleri muhalefeti şiddetle eleştiren Kuçma, son günlerde birden bire seçimlerin yenilenmesi gerektiğini ifade eder olmuştur. Rus Gazetelerinde çıkan “Kuçma bizi sattı”ifadeleri Rusyanın Ukrayna siyasetine ne kadar bulaştığını göstermektedir. Sovyetlerin yıkılışından sonra süper güç ünvanını yitiren Rusya, eski gücünü elde etmek için akla hayale gelmedik oyunların içine giriyor.Amerikayla boy ölçüşmek uğruna ,üzerinde iyi çalışılmamış senaryolarla oyun sahnelenmek isteniyor. Putin, tamamen eski KGB elemanlarından kurulan aktörlerleriyle politika sahnesinde oyun oynamak istemektedir. İllegal çalışmaya alışmış elemanlarla legal politika yapmanın zorluğunu yaşıyor putin .Atalar boş yere dememişler “çıplak gezmeye alışmış bedende don durmaz”diye Dünya, Putin Liderliğindeki Rusyanın nereye doğru gittiğini çok iyi izlemelidir. Çevresindeki ülkelerin iç işlerine karışarak oralarda tecelli eden halk iradesine ipotek koymasına karşı durulmalıdır. Yeniden süper güç olarak anılmak uğruna, bütün dünyayı yok edecek nükleer silahlar üretme peşinde olan bebek katili Putin’e dur denmelidir. 5 Aralık tarihinde Türkiye’yi ziyaret edecek olan Putin için Türk basını, adeta ultra süper bir devlet başkanı Türkiyeyi ziyaret edecekmiş gibi yaygaralar koparmaktadır. Türkiye’yi ziyaret eden Putin , bir dönemi KGB başkanı , bir dönemi de devlet başkanı olarak 42 bini çoçuk toplam 250 bin masum Çeçenin katilidir. Bu ziyaret sırasında tablo açıkça önüne konmalıdır. Ukrayna halkının, hatta 400 bin nüfuslu Abhazya halkının dikkate almadığı bu adama gereğinden fazla değer verilmemelidir. Putin ve Rusya Yönetimi, bundan sonra çöküş içine gireceklerdir. Abhazya ve Ukraynada uğradığı yenilgi domino etkisi yaratacak ve bütün BDT ülkelerine dalga dalga yayılacaktır. Son söz: Putin ve Rusyanın Parlak geleceği düşünülerek inşa edilen politikalar acil olarak revize edilmeye mahkumdur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir