ABHAZYA SINAVDA

Standard

3 Ekim 2004 tarihinde Abhazya’da Devlet Başkanlığı seçimleri yapılıyor.14 Ağustos 1992 tarihinde Gürcistan’ın saldırısına maruz kalan Abhazya, verdiği bağımsızlık savaşından zaferle çıkarak, 30 Eylül 1993 tarihinde fiilen bağımsız olmuştur.

Abhazya bağımsızlık savaşı Kuzey Kafkasya tarihinde önemli bir kilometre taşıdır. Kafkas Halkları Konfederasyonu’nun çağrısına uyan binlerce Kuzey Kafkasyalı, Abhazya bağımsızlık savaşına katılmıştır. Adigey’den Dağıstan’a varıncaya kadar her bölgeden savaşa katılan gönüllüler, Abhazya’nın bağımsızlığı için kanlarını döktüler.

126 Çeçen savaşçının Abhazya bağımsızlık savaşında şehit düştüğünü, en yüksek Liyakat madalyası olan “Abhazya Kahramanı” madalyasına sahip 6 Çeçenin bulunduğunu söylersek, diğer bölgelerden savaşa katılan kahramanlarla birlikte Abhazya için yapılanları daha iyi anlayabiliriz.

Saldırıya maruz kalan Abhaz halkı, o dönemde hem yönetim bakımından, hem de yetişmiş insan gücü bakımından oldukça zayıftı. Ne silahı, ne de silahlı gücü vardı. Bütün bu birimlerin sıfırdan tesis edilmesi gerekiyordu.

Abhazya ordusunu Kabardey-Balkar’dan gelen Sultan Sasnaliyev düzenledi. Kendisi hem Genel Kurmay Başkanı, hem de Savunma Bakanı olarak görev yaptı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nı ise Dağıstanlı Lak asıllı Deniz Albayı Ali Aliyev yürüttü. Ali Aliyev’in deniz savaşlarında gösterdiği kahramanlık dillere destandır. Bunların dışında gönüllü olarak katılan bir çok Kuzey Kafkasyalı Abhazya’da cephe komutanlığı görevinde bulundu.

Kafkas Halkları Konfederasyonu Başkanı Şenibe Musa ile Başkan Yardımcısı Çeçen Yusuf Soslanbek’in bütün Gürcistan’ı savaş bölgesi ilan eden bildirileri, Konfederasyon ordusuna karşı eylem yapan her Gürcünün savaş esiri olarak kabul edileceği açıklamaları, savaş içinde önemli ayrıntılardır. Gerek Şenibe, gerekse Soslanbek bu açıklamaları sebebiyle Rusya Federasyonu tarafından suçlanmışlar, haklarında tevkif müzekkeresi çıkarılmıştır. Hatta Şenibe bu beyanat sebebiyle tutuklanarak işkencelere maruz kalmıştır.

Geçtiğimiz gün 30 Eylül’de 11. Bağımsızlık yıl dönümünü kutlayan Abhazya’nın bugünlere gelişini kısaca hatırlatalım istedik.

Abhazya bağımsızlık savaşı sırasında devlet başkanlığı görevini yürüten Vladislav Ardzınba, savaş dahil, on yılı aşkın bir süredir Abhazya’yı yönetmektedir. Ardzınba sağlık sorunları sebebiyle son dört yıldır Abhazya’nın yönetiminde etkin değildir.

Devlet Başkanı’nın sağlık problemleri ile uğraştığı, ülke yönetimiyle fiilen ilgilenemediği Abhazya’da yönetim sorunları oluşmaya başlamıştı. Ardzınba adına yetki kullanan Başbakan dahil, bazı makamların icraatları halk arasında huzursuzlukların baş göstermesine sebep olmuştur.

Abhazya fiili olarak elde ettiği bağımsızlığını resmi olarak tescil ettirememiştir. Ağır ekonomik ambargolar altında adeta bir açık cezaevi haline dönüşmüştür.

Bağımsızlığı tanınmayan Abhazya vatandaşlarının kimlik ve pasaport problemleri, onları farklı yollara itmiştir. Abhazların büyük bir kısmı Rusya federasyonu vatandaşlığı ve pasaportu alarak kendilerine göre bir çözüm geliştirmişlerdir. Alınan vatandaşlık ve pasaportlar sonucu son on yılda 40 bin Abhaz Abhazya’yı terk etmiştir. Bu korkunç bir rakamdır. Diğer yandan Abhazya’daki Ermeni nüfusu gittikçe artmış, bugün belki Abhazya’da Abhazdan fazla Ermeni yaşar hale gelmiştir. Anayasa gereği Abhazlar’ın elinde bulunan yönetimin, nüfus problemi çözülmediği takdirde geleceği büyük bir tehlike altındadır.

Ardzınba’nın karizmatik kişiliği sayesinde belli bir mesafe kaydeden Abhazya’nın son dört yılı maalesef bir kaos dönemidir. Küçücük bir ülkede meydana gelen çıkar çekişmeleri ve yasadışı olayları gizlemek hiç de kolay değildir.

Abhazya’nın yetiştirdiği ünlü hukukçu ve aynı zamanda Abhazya’nın Moskova temsilciliği görevini yapan Zurab Açba’nın, Ardzınba’nın politikalarını eleştiren görüşleri seslendirmeye başlamasının ardından faili meçhul bir suikaste kurban gitmesi oldukça dikkat çekicidir.

Amtshara liderlerinden Gari Ayba’nın aynı şekilde bir faili meçhule kurban gitmesi de düşündürücüdür. Ayba’nın öldürülmesi hadisesinin ardından Dışişleri Bakanı Sergey Şamba’nın olayı protesto ederek görevinden istifa etmesi de çok anlamlıdır.

Abhazya’da halk arasında alttan altta kaynatılan bir dedikodu kazanı sürekli olarak yapılan yolsuzluklardan bahsediliyor.

Abhazya’nın ormanlarını, madenlerini satan, sağa sola peşkeş çeken bir klandan bahsediliyor. Açık bir toplum olmayan Abhazya’da bu anlatılanları doğrulamak tabii ki mümkün değil. Gövdeye giren kurt kemirdikçe kemiriyor.

3 Ekim 2004 Abhazya tarihinde önemli bir gün. Katılımcı demokrasiye örnek teşkil edecek çok adaylı bir seçim gerçekleştiriliyor. Adaylar birinci turda yüzde elli oy alamazsa, en çok oy alan iki aday ikinci tura kalacak.

Seçimlere katılan beş adaya baktığımızda ilginç bir profil çıkıyor ortaya. Beş adayın hepsi de Ardzınba’nın eski dava arkadaşları. Hepsi bir şekilde Ardzınba’yla birlikte çalışmışlar, yol arkadaşlığı yapmışlar. Ne oldu da bugün Ardzınba’ya ters düştüler? Niçin Ardzınba’nın resmen destek verdiği Raul Hacimba’nın karşısına geçip kıyasıya bir başkanlık mücadelesine girdiler? Gerçekten cevaplandırılması gereken ne kadar çok soru var…

Abhazya Devlet başkanlığı seçimleri, seçim öncesi aday olma sürecindeki tartışmalarla başladı. Devlet Başkanlığına aday olabilmek için son beş yıldır Abhazya’da oturma şartının getirilmesi bazı çevreler tarafından demokratik bulunmadı.

Sonuçta beş aday Abhazya Devlet Başkanlığı için yarışacaklar. Anri Cergenya eski Abhazya baş savcısı, eski başbakan, aynı zamanda da devlet başkanı Ardzınba’nın kayın biraderi. Ama bütün bu özellikleri Ardzınba’nın desteğini almaya yetmedi. Cergenya’nın şansı oldukça düşük görünüyordu.

Sergey Şamba 1997-2004 yılları arasında Abhazya Dışişleri Bakanlığı yaptı. Amtshara mensubu Gari Ayba’nın öldürülmesi üzerine Haziran ayında görevinden istifa etti. Sergey Şamba’nında seçilme şansı zayıf görünüyor.

Yakup Lakoba Abhazya Halk Partisi lideridir. Öğretim üyesi ve sivil toplum kuruluşlarındaki çalışmaları ile tanınan bir isim. Lakoba’nın da seçilme şansı oldukça zayıftır.

Son iki aydır Abhazya meselesini yakından takip etmeye çalışıyorum. Bu yazıyı web sayfamıza koyduğumuz sırada Abhazya seçimlerine 12 saat kalmış olacak. Ben bir kahin değilim ancak seçim sonuçlarını şimdiden verebilirim.

Seçimlerde öne çıkan iki isim görünüyor. Raul Hacimba ve Sergey Bagapş. Hacimba arkasına devlet desteğini alırken, Bagapş sivil toplum kuruluşları ve yoğun halk desteği ile Hacimba’yı zorlamaya aday.

Sergey Bagapş’ın arkasında duran güçlere baktığımızda üç temel grup görüyoruz.

Atsahara: Abhazya savaşına katılan gaziler tarafından kurulan, aynı zamanda Abhazya’nın en büyük sivil toplum örgütüdür. Amtsahara’nın bir özelliği de bu grubun aynı zamanda önemli bir silahlı güç olmasıdır.

Aytayra: Yeniden doğuş anlamına gelen bu sivil toplum örgütü, önemli entellektüelleri bünyesinde barındırmaktadır. Aleksandr Ankuab, eski başbakan Leonid Lakrba, Abhazya Ulusal Marşı yazarı Gennady Alamia Aytayra mensubudurlar.

Birleşik Abhazya: Ardzınba ile çalışırken ters düşen ve ayrılanların kurduğu bir siyasi harekettir. Yukarıda bahsi geçen üç siyasi grupta Sergey Bagapş’ı desteklediklerini açıkça ilan etmişlerdir.

Seçimleri büyük bir sürpriz olmazsa kazanacak olan Raul hacmba, seçimlere bir ay kala 3 Eylül 2004 tarihine kadar Abhazya Başbakanı idi. Görevini Astamur Tarba’ya devrederek aday olan hacmba, seçimlere girerken çok rahat görünüyor.

Seçim kanunlarına aykırı hareketler dahil Hacimba seçilmek için her yolu deniyor. Yasak olmasına rağmen Ardzınba, adayının Hacimba olduğunu söyledi. Radyo, televizyon ve gazeteler yoluyla Hacimba’ya destek verdi.

Putin, Hacimba ile Soçi’de görüşerek ona açık destek verdi. Abhazya sokaklarını Putin ile Hacimba’nın yan yana samimi pozları süslüyor. Adigey Devlet Başkanı Şovmen Hazret Hacimba’ya açık destek veriyor. (Ne yazık ki oy kullanma hakkı yok.)

Rus Duma’sı karar alıyor, Abhazya’da yaşayan Rus kökenli insanlara Hacimba’yı desteklemeleri konusunda çağrı yapıyor.

En son Abhazya’da seçimi yapacak, seçimin güvenliğini sağlayacak olan hakimler, savcılar, valiler Hacimba’nın seçim bürolarında gönüllü olarak çalışıyorlar.

Her şeye rağmen Abhazya’da seçim yapılıyor. Seçimler çok büyük aksilik olmazsa birinci turda Raul Hacimba’nın alacağı en az yüzde altmış oyla sonuçlanacak. Eğer aksilik olur seçimler birinci turda sonuçlanmazsa Abhazya büyük olaylara gebe.

Biz şimdiden Hacimba’nın Devlet Başkanlığını kutlarken, önümüzdeki günlerde Abhazya’nın geleceği ile ilgili düşüncelerimizi dile getireceğimizi belirtelim.

Seçim sonuçları şimdiden Abhazya’ya hayırlı olsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir