Kuzey Kafkasya son günlerde Karadeniz’den Hazar’a kadar içten içe kaynıyor. Kaynayan kazanın kapağından sızan buharlar bazen çevreye yayılıyor.
Kuzey Kafkasya’da meydana gelen son olayları daha iyi okumak için bölgede meydana gelen olayları yakından incelemek gerekir. Türkiye’de pek dikkate alınmasa da, Kuzey Kafkasya önümüzdeki günlerde, dünya gündemine oturacak gibi görünüyor. Bölgede yaşananları daha iyi tahlil edebilmek için Kafkasya’da bulunan cumhuriyetleri ve bu cumhuriyetlerde yaşanan problemleri yakından incelemekte yarar var.
K. OSETYA
Beslan eylemiyle gündeme oturan Osetya’da sular bir türlü durulmuyor. Rus yönetimi başlangıçta ajite ederek kullandığı Beslan eyleminin altında kalmışa benziyor.
Bu eylemi bahane ederek Çeçenler ve İnguşlar aleyhine hava yaratmak isteyenler muvaffak olamadılar. Osetler ile Çeçenler ve İnguşlar’ın arasını açmak için atılan ok bumerang misali atanları vurdu.
Halk, Osetya’da yönetime karşı güven duymuyor. Geçtiğimiz günlerde istifa eden Devlet Başkanı Aleksandr DZASOKHOV’un yerine gelen MAMSUROV da halka güven vermedi.
Kısaca Osetya, Beslan trajedisini daha uzun süre tartışacağa benziyor.
ÇEÇENİSTAN
Aslan MASKHADOV’u hile ve desise yoluyla şehid eden RF, Çeçenistan’da istikrarı sağlamak isterken kendi eliyle yeni “canavarlar” yaratıyor.
Ramzan KADIROV başta olmak üzere Çeçenistan’da Ruslar’la işbirliği yapan, kendisine bağlı milis güçleriyle asayişi sağlamak iddiasında bulunan paramiliter güçler baş ağrıtmaya başladı. Adam kaçırma, soygun, keyfi tutuklamalar, yasadışı arama operasyonlar, halkı canından bezdirdi.
Çeçenistan’ın bağımsızlığı için savaşan mücahitlere karşı oluşturulan bu birlikler, başına buyruk davranıyorlar. En son Çeçenistan – Dağıstan sınırında bulunan ve çoğunlukla Çeçenistanlı Avarlar’ın yaşadığı Bozdonovskoye kasabasında yaşanan olaylar, bardağı taşıran son damla oldu. Selim Yamadayev adlı Rus yanlısı bir Çeçen’e bağlı olan “Vostok” isimli milis güçlerinin köyde bir kişiyi öldürmesi, 11 kişiyi kaçırması Rusların başını ağrıttı, ieride de ağrıtacağa benziyor.
Rusya, Çeçenistan meselesini çözmek yerine bölge halkını birbirine düşürme yolunu seçmiş görünüyor.
KABARDEY-BALKAR
Bu cumhuriyet, uzun zamandır yaşanan olaylarla dikkati çekiyor. Radikal dinci, Vehhabi gibi suçlamalara maruz kalan Müslümanlar’a yapılan baskılar, had safhaya varmış. Hiçbir somut delile dayanmayan suçlamalarla ‘Yarmuk’ adlı sanal bir cemaat oluşturulmuş, namaz kılan ve sakal bırakan herkes bu cemaate mensup farzedilmiş, dini faaliyette bulunan Muslim ATAYEV başta olmak üzere bir çok dini önder yargısız infaza tabi tutulmuştur. İşin ilginç yanı, Kabardey-Balkar yönetimi çok rahat yapabileceği halde, bu örgüt mensuplarını (!) nedense sağ yakalamayı hiç denememiştir.
Kabardey-Balkar’da bunun dışında etnik çatışmalar da körüklenmeye çalışılmaktadır.
Önce Nalçik şehriyle bitişmiş olan Balkarlar’a ait Hasaniya kasabasının Nalçik sınırlarına dahil edilmesi kararıyla arı kovanına çomak sokanlar, ardından Balkar çoğunluğun yaşadığı Elbruz şehrinin Balkar asıllı Belediye Başkanı Hızır MAKİTOV’u devre dışı bırakarak yangının üzerine benzin dökmüşlerdir.
Elbruz civarında yaşanan gerginlik halen devam etmektedir.
DAĞISTAN
Geçen yazımızda da değindiğimiz Dağıstan’da gerçekten önemli olaylar cereyan ediyor. Milletvekili, Vali, Belediye başkanı, Hakim, Polis Müdürü velhasıl aklınıza gelebilecek her türlü bürokrat suikaste uğruyor ve hayatını kaybediyor.
Çok etnikli bir yapıya sahip olan Dağıstan’ı bir arada tutan en önemli unsur şüphesizdir ki İslam. Köklü bir İslami geleneğe sahip olan Dağistan’da da Müslüman halk horlanıyor. Vehhabi damgası ile suçlanan, devletin dışında faaliyette bulunan dini cemaatlere büyük baskılar uygulanıyor.
Dağıstan, Kuzey Kafkasya’nın diğer bölgelerine benzemez. Yönetimin din üzerinde uygulamak istediği baskılar kesinlikle geri tepecektir.
Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattına komşu stratejik bir noktada bulunan Dağıstan’ın dünyadaki önemi de artmıştır. Önümüzdeki günlerde Orta Asya petrollerinin de dünyaya açılması için düzenlenecek yeni güzergahlarla, Dağıstan’ın rolü daha bir önem kazanacaktır.
Yukarıdaki gerekçelere baktığımızda Dağıstan’da son zamanlarda meydana gelen hareketlenmeyi daha iyi okumamız gerekir.
KARAÇAY-ÇERKES
Karaçay-Çerkes’te seçildiği günden beri hakkında şaibeler dolaşan, en son damadı Ali KAİTOV’un işlediği cinayetlerle gündeme gelen Mustafa BATDIYEV de ipin ucunu kaçırmak üzere. Başta kendi mensubu olduğu Karaçay halkından tepkiler alan BATDIYEV ile parlamento arasında da problemler yaşanıyor.
En son Abazin nüfusun yoğun olarak yaşadığı Kubina kasabasına ait bin dekarlık bir arazinin Karaçay bölgesi olan Ust-Cegunskiy’e dahil edilmek istenmesi ile başlayan olaylar ülkeyi bir anda karıştırdı.
Toplantı halindeki Karaçay-Çerkes Parlamentosu’nu basan Abazinler’in öfkesini dindirmek kolay olmadı. Geçmişte de Devlet Başkanlığı seçimleri sebebiyle Karaçaylar ile Çerkesler (Adığeler) arasında yaşanan gerginlik hala hafızalarda tazeliğini koruyor. Bölgeyi karıştırmak için ufak bir kıvılcım yeterli oluyor.
İNGUŞETYA
Çeçen halkının yakın akrabası olan İnguşlar, Çeçen Savaşı’ndan en çok etkilenen halk. Yıllardır yüzbinlerce mülteciyi ağırlamak durumunda kalan İnguşetya, Kuzey Kafkasya’nın en fakir ülkesi.
Devlet Başkanı Murat ZYAZİKOV, RF’nun ülke başına adeta atayarak getirdiği eski bir FSB generali. İnguşetya’da yapılan devlet başkanlığı seçimleri anti-demokratik yollarla yapıldığı için ZYAZİKOV halkı temsil etmiyor. Bu sebepten de yönetim ile halk arasında kopukluk devam ediyor.
1944 sürgününden kalma İnguş-Oset sürtüşmesi her an alevlendirilmeye müsait.
ADIGEY
Yakın zamana kadar Kuzey Kafkasya’nın en sakin cumhuriyeti olan Adıgey de son zamanlarda diğer cumhuriyetlerde yaşanan karışıklık modasına uydu.
Vatanlarından sürgün edilen ve toprakları gasp edilen Adıge halkının adını yaşatan tek cumhuriyet olan Adıgey’in statüsünün iptal edilerek Krasnodar Krayı’na dahil edilme girişimleri büyük tepki topladı.
Buna karşı çıkan aydınların oluşturdukları ‘Çerkes Kongresi’ adlı örgüt, yoğun çalışmalar yürütüyor. Çerkes Kongresi, Kafkasya’nın diğer bölgelerinde başka halklar ile de dayanışma içine girerek bir anti-Rus söylemi dile getirmeye ve Rusya’yı, Kafkas halklarına karşı soykırım yaptığını itiraf etmeye çağırıyor.
Bunlar yetmezmiş gibi Rus Kiliseler Birliği, Rus din adamı Aziz Nikola adına 9 m. yüksekliğinde Adıgey’in başkenti Maykop’un en stratejik yerine anıt dikmeye çalışıyor.
Sanki gizli bir merkezden düğmeye basılmış gibi, Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinin hepsinde aynı anda karışıklıklar yaşanıyor.
Cumhuriyetlerin kendi aralarında görüşmelerine, toplantılar, festivaller ve başka türlü dayanışma organizasyonları yapmalarına imkan verilmiyor.
Kuzey Kafkasya geçmişte olduğu gibi bugün de Karadeniz’den Hazar’a ortak bir kültürün oluşturduğu toprak parçasıdır. Kuzey Kafkasya aynen bir insan vücudu gibidir. Vücudun bir uzvunda meydana gelen bir sancı nasıl bütün vücudu etkiliyorsa, Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinin herhangi birinde meydana gelen bir olay bütün Kuzey Kafkasya’yı derinden etkilemektedir.
Çeçenistan’da 10 yıldır devam eden soykırım, diğer Kuzey Kafkasya cumhuriyetleri bu savaşa karışmadıkları için onları etkilemedi mentalitesi yanlıştır.
Çeçen savaşının bütün Kuzey Kafkasya’yı derinden etkilediği bugün daha net olarak görülmektedir.
Kuzey Kafkasya için istikrarlı bir yaşam, ancak cumhuriyetler arası işbirliği ile mümkün olacaktır.
Kuzey Kafkasya’da bulunan cumhuriyetlerin eğer statüleri ile ilgili değişiklikler düşünülüyor ise, burada yapılması gereken en doğru şey; bölgede bulunan Kuzey Kafkasya cumhuriyetleri arasında ayrı bir federasyon ya da konfederasyon kurmaktır.
Bütün halkları ortak bir çatı altında toplayacak olan Federasyon ya da Konfederasyon tek bir yapı olarak RF’na dahil de olabilir.
RF’nun desteği ve onayıyla kurulacak olan Kuzey Kafkasya birliğinin RF ile ilişkileri tabiatıyla daha iyi olacaktır.
RF, geçmiş dönemlerden getirdiği alışkanlıklarla paraçala-böl-yönet politikasıyla Kuzey Kafkasya’yı daha fazla idare edemez. Bölünmüş Kuzey Kafkasya, bölge için de önemli bir tehdittir.
Yeni enerji havzası olarak bölgeye göz diken güçler, Kuzey Kafkasya’ya yeni bir dizayn vermek isteyeceklerdir.
ABD ve Batılı güçlerin Kuzey Kafkasya ile ilgili emelleri- dünyanın başka bölgelerindeki uygulamalarını göz önüne alırsak- Kuzey Kafkasyalılar’ın hayrına olmayacaktır. ABD, AB ve uluslararası tröstler, enerji havzalarını ellerine geçirmek için her yolu deneyeceklerdir. Enerji yollarının elde tutulmasında ve paylaşımında anlaşılan odur ki, Rusya’ya hem güven, hem de görev yoktur.
RF, Kuzey Kafkasya’dan tamamen dışlanmak istemiyorsa bölge ile ilgili yeni dizaynda kendisi görev almalıdır.
Kuzey Kafkasya halklarını bir araya getirme konusunda RF aktif olarak görev almalıdır
Kuzey Kafkasya’da istikrarın tek çözümü bütün cumhuriyetlerin bir arada olabileceği ortak bir yönetimin oluşturulmasıdır.
Bunun yönteminin nasıl olacağı, yönetim biçimi ve buna benzer ayrıntılar teknik konulardır.
Rusya, Dağıstan olaylarını çok ciddiye almalıdır. Tren kaçmak üzere…