DAĞISTAN’DAKİ YÖNETİM KRİZİ

Standard

Dağıstan, Kuzey Kafkasya Cumhuriyetleri arasında özel bir konuma ve özel bir geçmişe sahiptir.

Hz. Ömer zamanında İslamla tanışmış, tarih boyunca doğudan batıya sefer yapan Asyalı cihangirlerin geçiş noktasında bulunması sebebiyle, kan ve gözyaşı deryası içinde yüzmüştür.

Dağıstan Kuzey Kafkasya tarihinde çok önemli roller oynayan bir ülkedir. 18 ve 19. yüzyıllarda Kafkas – Rus savaşları sırasında mücadelenin motor gücü olarak, çok kanlı savaşlara sahne olmuştur.

Bütün dünyaya nam salan, tarihin en büyük gerilla savaşçısı İmam Şamil’i yetiştiren Dağıstan, 11 mayıs 1918 yılında kurulan Birleşik Kafkasya Cumhuriyetinin de en büyük kurucusudur.11 Mayıs 1918 cumhuriyetinin başkenti o zamanki adı Temirhanşura olan bugünkü ismiyle Buynakski şehridir.

Dağıstan gerçekten Kafkasya’da çok önemli bir kültür havzasıdır. Kavimler göçü olarak bildiğimiz Asya topluluklarının geçtiği Demirkapı adıyla da bilinen Derbent şehri, 5000 yıllık geçmişiyle bir tarih müzesidir. Derbent Unesco’nun koruma şemsiyesi altına alınmıştır.

Dağıstan, Kafkasya’daki diğer bölge ve Kafkas Cumhuriyetleriyle kıyaslandığında merkezi otoritenin hakim olduğu, devlet yapısının tesis edildiği bir cumhuriyettir. İmam Şamil mücadelesi başlamadan önce başkenti Hunzakh olan bir Avar hanlığının Dağıstan’ı yönettiğini bilmemiz gerekir.

Dağıstan aynı zamanda İslam dünyası içinde de yetiştirdiği din alimleri ile saygın konumu olan bir ülkeydi. Dağıstan medreselerinde yetişen öğrenciler bir Arap’tan daha iyi Arapça öğrenmiş olurlardı. Dağıstan alimleri İslam dünyasında, bilhassa Nakşibendi tarikatında çok önemli otoriteler olarak bütün dünyada kabul gördüler.

İmam Şamil’in mücadelesi bütün İslam dünyasında efsane oldu. Hac vazifesini ifa etmek için Mekke’ye giden İmam Şamil, o yıl hacda büyük bir iltifata mazhar oldu. Onun o yıl hacca gideceğini duyan bütün İslam alimleri, dünyanın her yerinden mübarek topraklara akın ettiler. Cezayir kahramanı Emir Abdulkadir başta olmak üzere herkes İmam Şamil’e hayranlıklarını ifade ettiler. İmam Şamil’in Kabe’yi tavaf etmesi sırasında meydana gelen izdiham sebebiyle, bütün Müslümanların onu görmek arzusunu gidermek için Mekke yönetimi İslam tarihinde ilk defa bir insanı Kabe’nin damına çıkarmak durumunda kaldılar. İmam Şamil Kabe’nin damına çıkarak “Allahu Ekber” nidaları altında coşkun halkı selamladı. İşte İslam tarihinde tek olan böyle bir olayın kahramanı olan İmam Şamil bir Dağıstanlıydı.

Aslında konumuz Dağıstan tarihi değil, Dağıstan ile ilgili anlatılacak çok şeyler bulunabilir asıl üzerinde durmak istediğimiz husus bugünkü Dağıstan’ın konumudur.Bugünkü durumu kavramak için zorunlu olarak geçmişe göndermeler yapmak durumunda kalıyoruz.

Dağıstan bugün de çok önemli bir stratejik konumda bulunmaktadır. Doğusu tamamen Hazar Denizi ile çevrilidir. Hazar bilindiği gibi çok zengin bir petrol rezervine sahiptir. Bu sebeptendir ki Hazar Denizine sınırı olan ülkeler arasında bugün de ihtilaf devam etmektedir. Rusya Federasyonu, Hazar ihtilafında Dağıstan’ı kendi politikasının bir uzantısı olarak ele almaktadır. Bugün Rusya Federasyonuna bağlı olan Dağıstan, enerji kavgaları yoğunlaşırsa dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi konumu tartışılan bir ülke haline gelirse şaşırmamak gerekir.

Dağıstan Rusya Federasyonunda yer almasına rağmen Rusya ile çok az sınırı olan bir ülkedir. Kuzey ve kuzeybatıda Kalmukya ve Stavropol ile küçük sınırları vardır. Bu sınır bölgeleri de insanların yaşamadığı çöllerden oluşmaktadır. Güneyinde Azerbaycan, güneybatısında Gürcistan, batısında da Çeçenistan yer alır. Doğusu tamamen Hazar Denizi olduğu için Orta Asya Cumhuriyetlerine denizden komşu sayılır.

Dağıstan’ın nüfusu yaklaşık olarak 2.5 milyondur. Yüzölçümü ise 50.300 km² dir. Yani Dağıstan Sovyetler Birliğinin dağılması sonucu oluşan bazı batlık cumhuriyetlerinden yüzölçümü olarak büyüktür. Daha iyi bir kıyaslama gerekirse, Dağıstan ile Ermenistan’ın yüzölçümleri birbirine çok yakındır.

Dağıstan için ilginç bir yüzde daha verebiliriz. Dağıstan Federasyona bağlı cumhuriyetler arasında yüzde olarak en az Rus’un yaşadığı Cumhuriyettir. Dağıstan’daki Rus nüfus yüzde 1,5 ya da 2 dir.

Dağıstan’ı Rusya Federasyonunda yer alan cumhuriyetlerden ayıran en önemli fark, bu ülkelerde çok fazla etnik yapının bir arada bulunmasıdır. 2,5 milyon nüfusun çok çeşitli etnikten oluşması Dağıstan’ı aynı zamanda bir istikrarsızlık adası haline getirmektedir. Rusya Dağıstan’daki bu yapıyı canı istediği zaman rahatça kaşıyabilmektedir.

Sovyetler Birliği yıkıldığı zaman Dağıstan’da farklı etnik hareketler baş gösterdi. Geçmişte Birleşik Kafkasya hareketinin lokomotif gücü ve ev sahibi olan Dağıstan, Bağımsız Kumuk hareketi, Lezgistan, Avaristan kurma peşinde olan grupların çalışmaları ile uzun bir kaos dönemi yaşadı. Dağıstan’dan ödü kopan FSB bölgeyi uzun süre kendi iç sorunlarıyla uğraştırdı.

İlginç olan husus şu oldu. Her zaman Bağımsız Kafkasya öncüsü Dağıstan, Kafkas Halkları Konfederasyonuna aktif olarak katılamadı. Bunun sebebi basitti. Rusya Dağıstan’ı 1990’lı yılların başından itibaren kendi iç problemleri ile boğuşturdu. Yani Dağıstan’a aba altından sopa gösterildi. Şu tespiti yapmakta da yarar vardır. Kafkasya birliği için çalışan hiçbir hareket Dağıstan’ın geniş desteğini almadan başarılı olamaz. Kafkas Halkları Konfederasyonunun Dağıstan ayağı da zayıf olduğundan git gide güç kaybetti ve günümüzdeki konumuna geldi.

Bütün bu açıklamaların ardından Dağıstan’ın bugün içinde bulunduğu duruma gelebiliriz. Dağıstan diğer Rusya Federasyonu Cumhuriyetlerinin aksine özel bir yönetim ile idare edilmektedir. Dağıstan bir konsey (şura) tarafından yönetilmektedir. Bu şura 14 üyeden oluşur. Her üye bir etnik halkı temsil eder.

Dağıstan ilginç bir yönetime sahiptir. Halk 126 üyeli parlamento için seçimlere katılır milletvekillerini seçer. Milletvekilleri hak temsilcileri olan 13 tane üye seçerler. Bu üyeler milletvekili değildir. Bunlar bir konsey yada şura adıyla anılırlar. Bir üye de atanacak olan Başbakanlığa ayrılır. Yani bu 14 kişi kendi aralarında konsey yada şura başkanını seçerler. Şura başkanı aynı zamanda Dağıstan devlet başkanı olarak da anılır. Yetkileri çok geniş olan şura başkanı Başbakanı ve bakanları atama yetkisine sahiptir.

Sovyetler Birliği zamanından kalan geleneğe göre bir cumhuriyette başkan, en kalabalık olan halk arasından seçilir. Buna göre Dağıstan devlet başkanının Avar olması gerekir. 14 yıldır halk tarafından seçilmemesine rağmen, Dağıstan’ın başında kalma başarısını gösteren Magomedali Magomedov bir Dargin’dir.

Sovyetleri dağılmasından sonra Dağıstan’ın trendi sürekli düşüş gösteren bir yapıya girdi. Magomedali Magomedov yönetimi Dağıstan’a hemen hemen hiçbir şey veremedi. Mafyalaşmış bir yapıyla Dağıstan’ın başına çöreklenen Magomedali ve adamları bugün Dağıstan’ı Rusya Federasyonunun en fakir ülkesi haline getirmeyi başardılar. Dağıstan bugün, Federasyon Cumhuriyetleri arasında suç işleme oranı en yüksek ülkedir. Faili meçhul cinayetlerle anılan bir ülke haline gelmiştir.Aslında 1999 yılı Magomedali Magomedov’un pilinin bittiği, muhalefetin küçük bir üfürüğü ile tahtının sallandığı bir yıldı. Her an devrilme korkusu yaşıyordu. İşte o anda Şamil Basayev ve adamları Dağıstan’a girdiler. Bu hareket Magomedali Magomedov için kurtarıcı bir can simidi oldu. İnsanın kafasını kurcalayan acaba ile başlayan bir çok soru var. Acaba Şamil Basayev’i Dağıstan’a girmek için tahrik eden olayların ardında Magomedali Magomedov’un da parmağı var mıydı?

Bugün Dağıstan muhalefeti bu konuyu tartışıyor. Magomedali Magomedov Çabanmaki ve Karamakhi köylerinde meydana gelen olayları acaba provoke etti mi? Bu köyde yaşayan insanlar da Magomedali Magomedov gibi Dargin asıllılar. İnsanın aklına durduk yerde neler neler geliyor. Bir çok etnik unsurun bir arada bulunduğu Dağıstan gibi bir ülkede 15 seneden fazla bir zaman başta kalmayı başaran Magomedali Magomedov sizce de bir madalya hak etmiyor mu?

2003 yılında Dağıstan anayasası nihayet değişti.Dağıstan anayasası Federasyon anayasasına aykırı olmasına rağmen Rusya Federasyonu merkez hükümeti tarafından pek de ikaz edildiğini söyleyemeyeceğiz. Dağıstan’daki anayasa değişikliği muhalefetin zorlamasıyla gerçekleşti.

Değişen anayasaya göre, Dağıstan’ı yöneten konsey yada şura ortadan kalkarak, Dağıstan doğrudan halk tarafından seçilecek başkan tarafından yönetilecek. Şu anki hükümetin normal ömrü 2006 yılında sona eriyor. Anayasa değişikliği bir sonraki seçimi kapsadığı için yeni devlet başkanı seçimi 2006 yılında yapılacak.

O zaman, Dağıstan’da bugün meydana gelen olayların ve huzursuzluğun sebebi nedir? Muhalefete göre Magomedali Magomedov şimdiden 2006 yılı için paçaları sıvamış, kendisine rakip olabilecek olan herkesi sindirmek için elinden geleni esirgemiyor.Örnek vermek gerekirse Temirhanşura (Buynakski) valisi Magometrasul Alhlayev, Devlet konseyi başkanı Magomedali Magomedov ile tartışan ve istifa etmesi için üzerinde baskı oluşturulan bir isimdi. Alhlayev istifa etmemekte direndi. Ancak problem kendiliğinden çözüldü. Alhlayev bir dinlenme yerinde sabah yatağında ölü bulundu.

Yine Dağıstan Parlamentosunun en aktif milletvekillerinden Biyarslan Kasımov, gazetelerde, parlamento kürsüsünde sürekli Magomedali Magomedov’a sert eleştiriler yöneltiyordu. Kasımov aynı zamanda Babayurt şehri vali adayıydı. Kasımov da geçtiğimiz günlerde yazlığında ölü bulundu.

Yine Dağıstan’da Lakların yaşadığı bölge olan Novolak valisi de bir suikast sonucu öldürüldü. İlginç olan husus bu üç isim de Magomedali Magomedov’a karşı olmalarıyla tanınan isimlerdi. Bu ölümlerin hepsi şaibeli olmakla beraber, ne soruşturuldular, ne de geniş haberlere konu olabildiler.

Magomedali Magomedov’un baskıları Dağıstan’da o dereceye vardı ki, geçtiğimiz günlerde Dağıstan’da yaşayan aydınlar, din adamları, sanatçılar ve bir çok entelektüelden oluşan grup halka seslenen ortak bir deklarasyon yayınlayarak artık yeter dediler.

Deklarasyonda Magomedali Magomedov’un politikaları eleştirilerek, Dağıstan’ın gittikçe kötüye gittiğini, en kısa sürede erken seçim yapılmasını, devlet başkanının halk tarafından seçilmesi gerektiğini ifade ettiler.

Şu anda muhalefetin öncülüğünü başına bir hal gelmezse, Hasavyurt valisi Saygitpaşa Umahanov çekiyor. Bütün gözler Avar asıllı Umahanov’a çevrilmiş durumda. 15 kadar milletvekili de Umahanov ile birlikte hareket ediyor.

Bu arada Rusya Federasyonu’nun muteber adamı Dağıstan’lı olmasına rağmen Saratov eyaletinden Rusya Senatosuna senatör olarak giren Ramazan Abdullatipov da Dağıstan devlet başkanlığına aday olacağını açıkladı.

Dağıstan devlet başkanlığının üstünde, çok daha büyük makamlarda bulunmuş olan Abdullatipov’un tenzili rütbe gibi algılanabilecek bir makama talip olması çok ilginç. İnsanın kafasında ister istemez yeni yeni senaryoların oluşmasına sebep oluyor.

Dağıstan gelecekte bir çok olaylara gebe gibi görünüyor. Magomedali Magomedov’un bütün çırpınmalarına rağmen herhalde kullanılma tarihi doldu. Rusya, kendisine yeni müstemleke valileri bulma peşinde. Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek. Objektifimiz Dağıstan üzerinde. Kim ne derse desin, Kafkasya’nın düğümü Dağıstan’da. Hep beraber filmi izlemeye devam edelim. Bakalım İmam Şamilin ülkesinde neler olacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir